22 Temmuz 2012 Pazar
Bu gün Gürcistanda son günüm. Sabah kahvaltıda son kez haçapuri yemek istediğim için yola düştüm.
Hafta içi bile hayatın geç başladığı Gürcistanda Pazar sabahı hiç hareket yoktu. Sokaklar boş, dükkanlar kapalıydı.
Orta Caminin arkasındaki Kutaisi Caddesine girdim. Burası Türklerin yoğun olarak yaşadıkları bir yer. Sokağa girip biraz yürüdükten sonra sol tarafta Trabzon ekmek fırını ile karşılaşıyorsunuz. Buradan bir simit alıp açık haçapuri dükkanı bulana kadar açlığımı bastırdım.
Bu caddede Türklerin işlettiği lokanta, bakkal, berber, emlakçı gibi işletmeler vardı. Lokantalar açılmış çoktan yemek yapma hazırlığına başlamışlardı. Kahvaltı servisleri ise çoktan başlamıştı ama ben kafama koydum haçapuri yiyip lemonad içeceğim. Sokakta vakit geçirmek için yürümeye başladım. Kapının önündeki garsonlar buyurun, hoşgeldiniz diye davet ediyorlar. Bu güne kadar beni her gören yabancı, özellikle de Amerikalı zannederken bu gün her görenin Türkçe konuşması beni hayrete düşürdü. Sonra işin sırrını anladım. Üzerimde Düzce Bisikletliler Derneğinin tişötü vardı.
Sonunda açık haçapuri fırını bulmaktan umudumu kesip hostele geri döndüm. Laura ve Ashley kalkıp kahvaltılarını hazırlamışlardı. Ben de onlarla birlikte çay içtim. Ashleyin bir yerden temin ettiği mimarlık dergisindeki Batumun yenilenme çalışmaları sırasında çekilen bir fotoğraf ilgimi çekti. Fotoğrafta bir sokaktaki çalışan ekipler görüntülenmişti, adeta tabi afet sonrası enkaz kaldırma çalışması yapılırcasına hummalı bir faaliyet vardı. Batumun nereden nereye geldiği konusunda fikir sahibi olabilmem için iyi bir fotoğraftı.
Dergideki fotoğraflardan birisi de Kutaiside yaptırılıp hizmete giren yeni parlamento binası modern mimari çizgilerini yansıtıyor. Batuma gelirken Kutaisiden Lentekhi yönüne saptığımız için bu binanın önünden geçmedik.
Laura türkiyede çektikleri video ve fotoğrafları birleştirerek video klip hazırlamaya başladı. Saat ilerlediği için bende dışarı çıkıp sonunda haçapuri ve lemonad alıp geldim. Hazırlıklarımı tamamladım. Artık yola çıkmaya hazırım ama Video hala işleniyormuş. Lauraya videoyu izlemeden gitmeyeceğim dedim. Sonunda video hazırlandı. Premier gösterimi için ekran karşısında yerimi aldım ve hep birlikte videoyu izledik.
Eğer merak edip sizde izlemek isterseniz videonun linki:
http://www.youtube.com/watch?v=jcSKy0lnf5Y&feature=player_embedded
Ashley'e sizin isminizden esinlenip bende kendime bir isim buldum dedim. Nedir diye sorunca siz gittiğiniz yerlerde uçtuğunuz için kendinize "The Flying Cyclists" (Uçan Bisikletçiler) ismini koymuşsunuz, bende gittiğim yerlerde yürüyüp tırmandığımdan kendime "The Hiking Cyclist" (Yürüyüp tırmanan Bisikletli) adını koymaya karar verdim dedim. Onlarda bu ismi beğendiler. Laura ve Ashley plaja gidecekleri için hostelin önünde hatıra fotoğrafı çektirdik.
Fotoğrafın ardından bende ayakkabılarımı, kaskımı ve eldivenimi giyip bisikletimi bahçeden dışarı çıkardım.
Bu günkü yol haritam:
Find more Bike Ride in Batumi, Georgia
Bisiklete binmeye başladığım 2010 Şubatından beri kullandığım eldivenim artık parçalandı, İstanbul'a gidince bu eldivenlerimi emekliye ayırıp evimin bir köşesinde saklayacağım.
Saat 11:00 olduğundan sokaklar hareketlenmeye başlamıştı. Güneş ortalığı kavuruyor.
Canım hiç gitmek istemiyor. Öylesine çeviriyorum pedalları. Her rüya gibi az sonra bu rüya da bitecek.
Batumun bu tarafını ilk kez gördüğümden çevreye bakınarak gidiyorum. Acelem yok.
Karadeniz kapısının olduğu kavşağa geldim. Eğer şehirden çıkmak için Rusteveli Caddesini kullansaydım burada ana yola bağlanacaktım.
Burası Blacksea Gate (Karadeniz Kapısı).
Gürcistana bir kez daha gelirsem bu sefer rotam Akhaltsikheye giden yol olacak.
Sınıra 14 km uzaktayım. Türkiyedeki şehirlerin mesafeleri tabelada yer almaya başladı.
Batum hava alanı kavşağına geldim.
Yarın Havaş'ın otobüsü ile bu yoldan hava alanına gideceğiz.
Günler Önce Şavşatta ayrıldığımız Çoruh nehri ile denize döküldüğü yerde yeniden buluştuk.
Bloğu dikkatle takip edenler Muratlı köyünde Çoruh nehrinin Türkiyeyi terkettiği noktadaki görüntüsünün üzerine bu fotoğrafa iyi bakın demiştim. İşte orada amaçladığım o fotoğrafla bu fotoğrafı kıyaslamanız içindi. Orada daha dar bir yataktan belli bir debi ile akan nehir burada neredeyse akmaz halde. Anlaşılan o ki nehrin üzerine Gürcistan da baraj veya barajlar kurarak suyu kontrol altına almış. İnsanların enerji gereksinimleri yüzünden artık dereler, nehirler özgür akamıyorlar.
Çoruhla vedalaşıp yola devam ettim.
Burası tahminim Sovyetler döneminden kalma terk edilmiş askeri bölge.
Batumun girişinde olduğu gibi çıkışında da okaliptus ağaçlarının arasındaki yoldan geçtik.
Askaros kalesine geldim.
Kalede Osmanlı dönemine ait izler de var ama canım kale gezmek istemiyor.
Gümrükten geçecek TIR ların x-ray ile kontrolleri yapılıyor.
Buradan geçen yıl otobüsle geçerken otelleri görmüştüm. Batumun bir diğer sayfiyesi de burası. Sarp sınır kapısından geçer geçmez kalabalık ve renkli plajlar, oteller, moteller başlıyor. Bana pek çekici gelmemişti burası bu seferde gelmiyor. Valedeki gizem ve doğallık burada yok. Bizdeki tatil kasabalarından bir farkı yok. Sarp sınır kapısı Marmara, Ege veya Akdeniz hatta Batı Karadeniz bölgelerimize komşu olsaydı sınırı geçtiğinizde bunun farkına varamayacaktık. Doğu Karadenizden buraya geçtiğimiz için başka bir ülkeye geçtiğinizi fark ediyoruz.
Plajlarda barlar var. Benzerini ilk kez 1990 da Ayvalıkta Sarımsaklı Plajında görmüştüm.
Kobuletinin aksine deniz kenarına yüksek bina yapılmasına izin verilmiş. Böyle giderse fazla sürmez burası da Kumburgaza, Didime benzer. Sarptan Batuma denizi görmeden gidersiniz.
Artık sınıra iyice yaklaştım. Yol kenarında sınırı henüz geçmiş 2 Polonyalı bisikletli bir Gürcü ile sohbet edip bira içiyorlardı.
Ve Sarptayım.
Geri dönüp bir kez daha baktım Gürcistana.
Durup durup fotoğraf çekiyorum. Sanki kalış zamanımı uzatmak ister gibiyim.
Karşıdan gelen Gürcü bisikletliyle son kez gamarcobarlaştım.
Sarptan Gürcistana girince sizi az ileride dağdan akan şelalenin yanındaki devasa heykel karşılar. Heykel solda göründü. Bu sınır kapısına geldiğimin habercisi.
Heykel 2000 yıl önce Hz İsanın havarılerinin ilk müridi Andrew hıristiyanlığı yaymak için Kvaratiden Sarpiye 1 ayda yürümüş. Heykel onu temsil ediyor. Burası her zaman kalabalık ama bu gün Pazar olduğundan daha bir kalabalık. Bu heykel çok ilgi görüp buradan geçen herkes yanına dikilip fotoğraf çektirdiği için daha fazla fotoğraf çekmedim.
Gürcü gençler şelalenin dibinde suya girmiş serinliyorlardı.
İşte bir rüya daha sona eriyor. 18 gün geçirdiğim Gürcistandan çıkmak üzereyim.
İleride sınır kapısının Gürcistan tarafı ve Türk tarafındaki cami görünüyor. Batumda hava günlük güneşlikti, burada bulutlandı.
Geçiş işlemlerim için Gürcü tarafında çıkarken de fotoğrafım çekildi. Burası da aynı Valede olduğu gibi son derece modern ve düzenli. Çıkış işlemini yaptıktan sonra Duty Free Shop un önünden geçip Türk tarafına doğru yürüdüm. Bizim tarafta geçişişlemini açık havada yaptırıyorsunuz. Sıraya girip işlemi yapan kulübeye geliyorsunuz. Üzeriniz kapalı olduğundan yağmurda ıslanma riskiniz yok. Bütün işlemlerim 15-20 dakikada tamamlandı ve sınırı geçtim. Yeniden ülkemin topraklarındayım. Eğer Batuma kendi imkanlarınız ile gitmek istiyorsanız Sarpa kadar gidip sınırı geçtikten sonra Sarpiden Batuma minibüs ile gitmeniz. Araçların gümrükten geçişi uzun zaman alıyor.
Sınıra kadar olan tur mesafesi 20 km.
Böylece Gürcistanda bisiklet ile 1065.2 km pedal çevirmiş oldum. Valeden girdiğim Gürcistanı Sarpiden çıkarak terkettim. Türkiye ile Gürcistan arasındaki her iki sınır kapısını da kullanmış oldum.
Türkiyeye girince emniyet şeridi ile birlikte emniyet şeridinde kırık şişe parçaları da başladı. Kısa bir şaşkınlığın ardından dikkatimi toplayıp cam kırıklarına dikkat etmeye başladım.
Karadeniz sahil yolunu hiç sevmedim. Yol biraz şahsiyetli olmalı, iniş ve çıkışları ile insanı biraz zorlamalı. Yani cilveli bir sevgili gibi olmalı. Oysa ki bu yol dümdüz. İlçelerin içine girmeden yanından geçiyor. Eğer yolu uzatmak pahasına içeri girmezseniz o yöreye ait ne insanını, ne hayvanını, ne bahçesini, ne evini görüyorsunuz. Sizi heyecanlandırmayan buz gibi bir yol, sürekli pedal çevirmek zorundasınız. Çevirmezseniz hemen yavaşlıyorsunuz. Oysa şahsiyetli yollar öyle mi ya? Çıkarken sizi zorluyor, canınızı burnunuzdan getiriyor ama çıktıktan sonra inerken sizi ödüllendiriyor. Hiç pedal çevirmeden rüzgarla yarışıyorsunuz.
Buradan Hopaya kadar hiç durmadım, fotoğraf çekmedim. Bunun nedeni geçen yıl burada pedal çevirip fotoğraf çekmiştim. Hopaya yaklaştığımda yolda karşıdan kalabalık bir gurup genç geliyordu. Bir tanssi önüme çıkıp beni zorla durdurdu. Hayrola ne var dedim. Abi bir sigara versene dedi. İçmediğimi söyleyince özür dileyip yoldan çekildi. Ve bir kez daha Hopadayım.
Dün Batumdan Öğretmen Evini arayıp rezervasyon yaptırmıştım. Hopa girişinde insanın ayaklarının arasında dolaşıp sırnaşan, paçalarına sürünen kedi gibi neredeyse bana sürünerek geçen Ulusoy Turizme ait Batum Trabzon seferini yapan midibüs beni hala içinde bulunduğum rüyadan uyandırıp Türkiyede olduğum gerçeğini anımsattı. Öğretmen Evine gidip odama yerleştim.
Bu günkü tahmini tur mesafesi: 47 km.
23 Temmuz 2012 Pazartesi
Kahvaltıdan sonra 10:30 da Eşyalarımı alıp bisikletimin yanına indim. Bahçede beni ve bisikletimi gören Bektaş Hoca yanıma geldi. Kendi araçları ile birkaç arabalık konvoyla Edirneden yola çıkıp buraya kadar gelmişler. Bu gün Macahele gidip geleceklermiş. Bana Edosk tan Ali Kaner'in telefonun verip onlarda yurt dışına bisiklet turları yapıyorlar arayıp temasa geç etkinliklerinden seni de haberder ederler dedi. Bektaş Hoca ve gurubu yola çıktılar. Bahçede birde motosiklet vardı. Sahibinin ismi Mümin, oda motorla Karadeniz turu yapmış buradan Batuma gidecekmiş.
Önce yolumun üzerindeki Yurtiçi Kargoya uğrayıp bisikletimin taşıma çantasını aldım. Ardından limandaki Havaş bürosuna gidip bisikletimi çantaya yerleştirip çantalarımla birlikte görevliye teslim edip otobüs saatini bekledim. Bagajım 5 kg fazla olmasına rağmen ücret talep etmeyen görevliye teşekkür ederim.
Batumdan Atatürk hava alanına inip bisikletimi aldım ve terminal içinde monte etmeye başladım. Güvenlik görevlisi bir genç benimle İngilizce konuşmaya başlayınca bende bir süre İngilizce konuştum. Sonra ben Türküm neden İngilizce konuşuyoruz dedim. Beni Amerikalı sanmış. Bisikletimi monte ederken bana yardım etti. Bisikletime binip eve geldim. Böylece bir turu daha bitirmiş oldum. Ben bu turdan çok keyif aldım umarım sizlerde izlerken keyif almışsınızdır. Yeni bir turda tekrar buluşmak umuduyla, hoşçakalın.
Eger merak edip izlemek isterseniz videonun linki
Orhan Bey Merhaba
YanıtlaSilemek verip, bizlere bu turu anlatımlarınızla yaşattığınız için size çok teşekkür ediyorum.Bütün bir turu anlatıp, fotoğrafları yüklemek çok zaman isteyen bir süreç olsa gerek ?
Gürcistan turunuzu(ve diğer turlarınızı )vakit buldukça tekrar tekrar okumaktan büyük bir keyif alıyorum.
Sırada hangi rota var acaba ?
saygılar...
Mehmet YAVUZ
Mehmet Bey ilginize teşekkür ederim. Önümüzdeki yıl için Mayıs ayı sonuna doğru İstanbul - Ankara ve devamında İmranlı - Doğubeyazıt - Van turu yapmayı planlıyorum. Temmuz başında ise Hopadan başlayıp Hopada bitecek 25 günlük Gürcistan - Ermenistan - Rusya - Gürcistan turunu yapacağım. Bu turun rota hazırlıklarına şimdiden başladım, yine dağlardan çok güzel manzaraların olduğu yerlerden geçeceğim.
Silof-of
YanıtlaSilumarım herşey arzu ettiğiniz gibi gelişir .
Bize de keyifle okumak (ve yutkunmak) düşer :)
saygılar...
Mehmet YAVUZ
Saygilar Orhan bey,
YanıtlaSilöncelikle yaptiginiz bu turlari bizimle paylastiginizdan dolayi size çok tesekkür ederim ve ayriyetten cesaretinizden dolayi sizi kutlarim. Ben de diger arkadasin dedigi gibi düzenli olarak sitenizi ziyaret edip sizin harika serüvenlerinizi okuyorum ve zamanin nasil geçtigini anlamiyorum. Ben aslinda uzun zamandir sizinle iliskiye geçmek istiyordum ama bugüne kismet oldu. Ben uzun süredir (34 yil)Belçikada ikamet ediyorum ve burada 3 yildir bisiklet sporu ile ilgileniyorum.Aslinda herzaman aklimda olan birgün Türkiyede biliklet turu yapma fikri sizin blogunuzu okudukça daha çok canlanmaya basladi.Bir taraftan göller bölgesi turunuzu yapmak (dogum yerim Göynük) diger taraftan akdenizde yaptiginiz turu yapmak, yada istanbuldan haraketle karadeniz turu yapmak, yada busene yapacagiz dugu turuna katilmak. :) Ama tek basima bu yolculuklara çikma fikri beni korkutuyor. Size sormak istedigim acaba 2013 te yapmayi planladiginiz Ist-Van turuna katilma sansimin olup olmadigi. Ben 55 yasindayim ve birçok konuda sizinle anlasabilecegimi zannediyorum. Bu konu hakkindaki görüslerinizi irfanisik@hotmail.be adresine de yolliyabilirsiniz.
Tekrar tebrikler.
Irfan ISIK
Bekçika
irfanisik@hotmail.com
İrfan Bey, turları yayınlama amacım Türk insanının gezme ve görme konusundaki cesaretini arttırmaktır. Van turuna arzu ederseniz istediğiniz noktadan katılabilirsiniz. Zaman sıkıntısı olmadığı için arzu ettiğimiz hız ve şekilde gidilebilir. Tura muhtemelen daha önce de benimle tur yapan Uğurda katılacak. Uğurla hemşehrisiniz en azından ailenizin yaşlılarının birbirlerini tanıyor olabileceğini düşünüyorum.
SilUgur'u daha önce yapmis oldugunuz turlardan, özelliklede Kaçkar turundan ve göller turundan animsiyorum ve Göynüklü oldugunu okumustum. Yanliz benim dogum yerim Göynük dedim, Göynüklüyüm demedim. :) Aslinda ben tam olarak surali yada buraliyim demiyorum, bir yazinizda ¨bazilazinizi kiskandiginizi onlarin hiç olmazsa dönebilecekleri bir köylerinin oldugunu sizin ise ondan mahrum oldugunuzu yazmistiniz, aynen ben de öyle,baba tarafindan Mardin-Midyat (ama mardini ancak 2011 senesinde görme sansim oldu)anne tarafim da Akçakoca Nazimbey köyünden (bir turunuzda oraya çok yakin olan Hemsin'den geçmistiniz, Melenagzina'da yakin) ve 34 senedir de Belçikadayim. Onun için aslen Midyatli dünya vatandasiyim diyebilirim.Van turunuza katilmayi çok istiyorum, bu konuda sizinle daha sonra tekrar yazisip malzemeler konusunda bilginize ihtiyacim olacak.
SilSelamlar
Irfan
https://maps.google.com/maps?saddr=%C4%B0stanbul,+T%C3%BCrkiye&daddr=Varna,+Bulgaria+to:43.6466211,27.5787776+to:DN22A+to:47.279229,32.211914+to:%D0%B1%D1%83%D0%BB.+%D0%9B%D0%B5%D1%81%D0%B8+%D0%A3%D0%BA%D1%80%D0%B0%D0%B8%D0%BD%D0%BA%D0%B8%2F%D0%B1%D1%83%D0%BB.+%D0%9B%D0%B5%D1%81%D1%96+%D0%A3%D0%BA%D1%80%D0%B0%D1%97%D0%BD%D0%BA%D0%B8+to:Ploshcha+Svabody%2Fplo%C5%A1%C4%8Da+Svabody%2F%D0%BF%D0%BB%D0%BE%D1%88%D1%87%D0%B0+%D0%A1%D0%B2%D0%B0%D0%B1%D0%BE%D0%B4%D1%8B%2F%D0%BF%D0%BB%D0%BE%D1%89%D0%B0%D0%B4%D1%8C+%D0%A1%D0%B2%D0%BE%D0%B1%D0%BE%D0%B4%D1%8B+to:Ukmerg%C4%97s+g.+to:Sl%C4%81vu+iela%2FA2+to:P%C3%A4rnu+maantee%2FTallinn%E2%80%93Paldiski%2FTallinn%E2%80%93P%C3%A4rnu%E2%80%93Ikla%2F8+numaral%C4%B1+rota+to:%D0%9A%D0%90%D0%94+(%D0%B2%D0%BD%D0%B5%D1%88%D0%BD.)+to:%D1%88.+%D0%9B%D0%B5%D0%BD%D0%B8%D0%BD%D0%B3%D1%80%D0%B0%D0%B4%D1%81%D0%BA%D0%BE%D0%B5%2F%D0%9C10+to:Kazan,+Tataristan,+Rusya&ie=UTF8&sll=45.890008,38.122559&sspn=7.263859,20.43457&geocode=FdawcQIdQCe6ASlrCGgABKfKFDHQsAG8mP7M4Q%3BFTlAkwIdjuGpASmh1_Oqi1OkQDF8i6VxHJQnVw%3BFZ3-mQIdmdGkASlxYAYRV2ilQDEt1sIBkTir3g%3BFZofqgIdqtarAQ%3BFX1s0QIdyoPrAQ%3BFQN1AQMdRP_RAQ%3BFf-FNgMdqnCkAQ%3BFQscQwMdWB2BAQ%3BFXilZAMdGuVwAQ%3BFTXpigMd36R5AQ%3BFZD0kAMdta7NAQ%3BFaGeVAMd4nE7Ag%3BFerRUwMdh_7sAimZzax8K61eQTFljK21uXfLfw&dirflg=ht&via=2&t=m&z=4
SilHocam mayısta çııyorum, turun sonunda eğer trenle aşağıya inersem size bir süpriz yapabilirim. selamlar.
Gültekin Becermiş
Gültekin Bey eğer karşılaşabilirsek çok seviniriz. Size de iyi yolculuklar diliyorum.
SilHocam tur rotası çıkmamış, faceden ayrı gönderirim selamlar.
SilGültekin becermiş
Tur rotasının linki yorumun üstünde var ama çok uzun. Bunun nedeni de yol tarifi olarak hazırladığınız haritayı google hesabınızdaki haritalarınıza kaydetmediğinizden kaynaklanıyor. Bu haritayı kaydederseniz kısa linki yayınlayabiliriz.
Sil