İSTANBUL VAN BİSİKLET TURU 15. GÜN TERCAN - ERZURUM
22 Mayıs 2013 Çarşamba
Sabah kalkıp dışarı çıktım güneş dağların arkasından yükselip hala yüzünü gösterememişti. Bu loş ışıkta göl daha başka görünüyordu.
İrfana seslendim uyanmış çadırın içinde eşyalarını topluyormuş. Uğur hala uyuyor. Onuda seslenip uyandırdık. Gece sesler duyup kalkmış, İrfanın dediğine göre bir elinde fener, diğer elinde çakı dolaşıyormuş. Seslerden uyuyamamış. Uğurun yattığı kapısız, çerçevesiz binanın duvarlarına gelenler çeşitli yazılar yazmışlar. Bu yazılardan bir tanesi şöyleydi." Eskiden saçının bir teline zarar gelse canımı verirdim, şimdi tecavüz etseler sigaramı yakar sıramı beklerim." Uğura bu gece senin işin zor baksana adamın niyeti çok kötü demiştim ve gülüşmüştük. Acaba Uğurun tedirgin olmasında bilinç altına bu yazının yaptığı baskı olabilir mi? İrfanda olaya başka bir yönden yaklaşıp burada farede vardır, sen onların tıkırtısı yüzünden uyuyamamışsındır diyor. Kahvaltıdan sonra eşyalarımızı toplayıp bisikletimize yükledik.
Bu günkü yol haritamız:
Pedallarımızı çevirmeye başladık. Bu gün durumum iyi görünüyor ama hala halsizim. Bu güzel yolda giderken az ilerideki elektrik santralından bir köpek havlayarak koşmaya başladı. Aramızda dere olduğu için köpek dereyi geçemiyor ve dere boyunca havlayarak koşuyordu. Bir ara baktığımda köpek dereye girmiş geçmeye çalışıyordu, geçemedi kaldı. Bu arada ben yol kenarındaki taşları gözüme kestirmiştim eğer o kadar mesafeden saldırmaya gelseydi inip köpeği taşlıyacaktım. İrfan tura başlarken en büyük korkusu köpeklerdi. Ben korkma bir şey olmaz desem de çok tedirgin oluyordu. Uğurla peki dedik Belçikada köpek yok mu? Başıboş köpek yok dedi. Köpekler sahipli ve evde. Sahibiyle dışarı çıkanlar asla havlamazlar. Evde bile havlamazlar havlayanlar için bir alet var düğmesine basınca köpek havlamıyor diyor. Uğur köylerdeki köpeklerde mi havlamıyor? İrfan Belçikada bizdeki gibi köyler olmadığını söylüyor. Uğurla Belçika köpeklerini havlatmaya kararlıyız bahçedeki köpeklerde mi havlamaz diyoruz. Havlar ama ya bağlıdırlar veya bahçe kapısı kapalıdır. Böyle ısrarla havlayıp kovalamazlar, o şekilde yetiştirilirler diyor İrfan. Uğur ya köpek birisini ısırırsa diye sordu Uğur. Isırırsa veya saldırıp havlayıp korkutursa belediyeye haber verirsin gelir köpeği öldürürler, Avrupada sokakta sahipsiz köpek bulamazsın. Hayvan hakları diyerek insan haklarını hiçe sayan bizim hayvan sever dostlarımıza duyurulur.
5 km sonra önümüze çıkan köyü görünce Uğurla aklımıza dün en yakın köy 16 km uzakta diyen Tercanlı gençler geldi. Burası Tercana 9 km uzaklıkta. Köydeki evlerin önlerinde birer ekmek fırını vardı.
Herkes kendi temposuna göre çıktığından birbirimizden ayrıldık. Önde Uğur, arkasında ben, benim arkamda İrfan var. Uğurla aramızdaki mesafe bazen çok açılıyor, bazen makul seviyelere iniyor. Arada bir dönemeçlerde arkama baktığımda İrfan görünmüyor.
Yokuş artık iyice sertleşti. İnsanın gerçekten nefesini kesiyor. Yolun yarısına geldiğimde sağda bir tesis gördüm. Uğur burada durmuş bizi bekliyordu. Bende durdum, az sonra İrfan da geldi. birer çay içtik ama çay çok kötüydü. 1 TL yi hak edecek bir çay değildi. Bendeki ortak kasadan hesabı ödeyip kalktık.
Aşkalede yol kenarındaki bir kafede oturup çay içtik. Çaydan sonra yola koyulduk. İlerlerken öğretmen Muharrem Bey önümüze çıkıp bize kiraz ikram etti. Kendisine çok teşekkür ediyoruz.
Aşkaleyi arkamızda bırakırken ilçenin içinden geçen karayolu hakkında da birşeyler yazmak istiyorum. Aşkale girişine göre gayet güzel asfaltlanmış olan yol Aşkaleden çıktıktan bir süre sonra yeniden güzel asfalta kavuşuyor ama Aşkalenin içi delik deşik. Bisiklet sürmek bile çok zor. Bu Uğurun da dikkatini çekmiş herhalde yerleşim yerlerinden geçen yola karayolları karışmıyor burası belediyenin yetki alanında dedi. İyi ama burası İran'a yük taşıyan TIR ların yoğun olarak kullandığı bir yol. Belediye yapmıyorsa karayolları yapsın. Bu yolu yıpratan neticede bu kamyonlar.
Uğurla birlikte Erzurum şehir tabelasının önünde 2. fotoğrafımız. 2 yıl önce Ağustos ayının sonunda Trans Kaçkar turuna başlamak için uçak ile Erzurum'a gelip buradan yola bisiklet ile devam etmiştik.
Erzurum girişinde Mustafanın verdiği telefon numarasından bizi evinde misafir edecek olan Serkanı arayıp geldiğimizi bildirdim. Saat 5 te işten çıkacaklarını o saate kadar vakit geçirebileceğiniz yer var mı diye sordu. Bir yerlerde vakit geçiririz dedim. Bunu tahmin etmiştim. Bu insanlar ya bir işte çalışıyorlardı yada öğrenciydiler. Mesai saatleri içinde müsait olmayacaklardı. Tabelaya geldik ama hala şehre 10 km yolumuz var. Yola devam edip bir benzincide vakit geçirmek için mola verdik. Bir yandan da çalışanlarla laflıyoruz. Serkan yeniden aradı, nerede olduğumuzu sorup üniversitenin önündeki kartal heykeline geldiğimizde haber vermemizi, kendisinin izin almasının mümkün olmadığını ama ev arkadaşının izin alıp bizi eve bırakacağını söyledi. Sevgili Serkanın gönlü bizi sokakta bekletmeye razı olmamış bir çözüm aramış ve bulmuş.
Yol bir türlü bitmiyor, bir yandan da hava karardı, arada bir tek tük yağmur atıştırıyor. Sonunda buluşma yerine geldik, Serkanı arayıp haber verdim. Kartalı görüp kartal pençesi yapmamak olmaz. Üniversitede mezuniyet töreni var.
Bir süre sonra Serkanın ev arkadaşı Uğur aradı. Kendisini takip etmemizi ileride Shellde bizi bekleyeceğini söyledi. Uzun bir süre pedal çevirdikten sonra acaba yanlış yöne mi gidiyorum diye düşünürken istasyonu ve Uğuru gördüm. Kavşaktan sola dön diye evi tarif etti. Bende devam ettim. Uğur bizim Uğur ve İrfanı beklemek için kaldım. Uğurun tarif ettiği yere gittim ama yanlış anlayıp diğer sokağa sapmışım. Hatamı anlayıp geri dönecekken Uğur arayıp arkadaşlarınız yanlış yöne gidiyorlar arayıp bildirirmisin dedi. Uğuru arayacağım sırada o beni aradı. Her zamanki gibi abi yine aldın başını gittin neden bizi beklemiyorsun, neredesin diye sitem etti. Sonunda hepimiz evi bulduk ve girdik. Uğur sağ olsun banyoyu gösterip çamaşır makinesini kullanabileceğimizi söyledi. Duşumuzu alıp çamaşırları makineye attık. Uğur işine döndü. İrfanla şehri gezmeye karar verdik. Uğur yorgun olduğunu söyleyip evde kalmayı tercih etti. Makinadan çamaşırları çıkarıp asma işini Uğura bırakıp dışarı çıktık.
Bu günkü tur mesafesi: 90 km
Erzurum'un meşhur sokak çaycısı. Ev sahibimiz Uğur Erzurumlular çok çay içer onun için Erzurumda çay iyi demlenir düşüncesi yanlıştır. Erzurumlular çok çay içer ama burada insanlar açık çay içerler dedi. Bende geçen gelişimizde burada içtiğimiz çayı beğenmediğimi söyledim. Böylece bu gün Geçitkaleye çıkarken yolda içtiğimiz çayın neden açık olduğunu da öğrenmiş olduk.
Erzurum belediyesini tebrik ediyorum.tarihi eserleri ortaya çıkarmak için yaptıkları iş bence çok güzl bir hareket. Buarada abi yine kirazı bulmuşsun. Herzaman heryerde KARTAL...
Erzurum belediyesini tebrik ediyorum.tarihi eserleri ortaya çıkarmak için yaptıkları iş bence çok güzl bir hareket. Buarada abi yine kirazı bulmuşsun. Herzaman heryerde KARTAL...
YanıtlaSilSezer Genceldi
Ayran çok güzeldi
YanıtlaSilAyran gerçekten güzeldi ama işletmeci sayın Aydan beyin sıcak ilgisi ayrandan da güzeldi. Kendisine bir kez daha teşekkür ediyorum.
Sil