22 Haziran 2013 Cumartesi
Bu gün hava sakin görünüyor, rüzgar yok. Mustafayı dün Selimpaşadaki akrabalarıma yönlendirmiştim. Bu gün o İstanbula hareket edecek ben Selimpaşaya gideceğim.
Bu günkü yol haritam:
Kumbağdan sonraki yerleşim Barbaros göründü.
Barbarostan çıktım arkada Barbaros, Kumbağ ve Marmara adası görünüyor. Barbarostan Marmara adası ve Avşaya gemi seferleri yapılıyor.
Sahildeki liman caddesini takip ederek Tekirdağa yöneldim. Bu yol dar ama sabahın erken saatinde hem trafik az hemde yokuş yok.
Tekirdağı da bir çırpıda geçip çıkıştaki yokuşu tırmandım. Tekirdağ, Barbaros ve Kumbağ buradan görülebiliyor.
Tekirdağ Belediyesi otobüs duraklarının yanına çok değişik sigara kutuları koymuş.
Artık Tekirdağdan çıkmak üzereyim. Rüzgar yine başladı ama Keşandan Kumbağa geldiğim günkünden biraz daha az. Şimdilik yandan esiyor, 20 km hıza ulaşabiliyorum.
Kent ekonomisinde anlaşılan köfte önemli bir yer tutuyor. Eskiden sadece şehrin merkezinde ve sahilde olan köfteciler artık şehrin dışına kadar yayılmışlar.
Keşan Kumbağ yazımı okuyanlar anımsayacaklardır yolda karşı tarafta yürüyen kişiyi görüntülemiştim. AAynı kişiyi bu kez önümde yürürken gördüm. Johanna İtalyan uyruklu. 22 Mayısta Arnavutluktan yürümeye başlamış. Yürüyüşünü İstanbulda sonlandıracakmış. Bu gün sabah Tekirdağdan yola çıkmış Marmara Ereğlisine kadar yürüyecekmiş. Günlük 30 km yürüyormuş ama bu gün Tekirdağ Marmara Ereğlisi arasındaki mesafe 30 km den fazla olduğundan bu günkü etap uzun dedi Johanna. Marmara Ereğlisine ulaşmak için önünde 22 km var. Solunumla ilgili bir rahatsızlığı nedeni ile yürüdüğünü, dönüşte doktorların değişimi gözlemleyip bu konudaki çalışmalarında yararlanacaklarmış. Johannanın Marmara Ereğlisinden sonraki etapları Silivri, Büyükçekmece, İstanbul olacak. İstanbulda bir arkadaşı vasıtası ile bir gazeteye röportaj vereceğini 30 Haziranda ise ülkesine geri döneceğini söyledi. Johanna ile vedalaşıp ayrıldım.
Yol çok güzel ve keyifli Asfalt kalitesi mükemmel. Yeniçiftliğe geldim. Burası bu kıyıdaki en büyük ve kıyısı en güzel yerleşim yerlerinden birisi.
Burada bir benzincide soda molası verdim.
Ve Marmara Ereğlisine ulaştım. Bu günkü etabın yarısını geçtim.
Marmara Ereğlisinin ardından Sultanköye geldim. Sultanköyde kıyıda yapılaşma fazla olmadığında sakin bir yer. tabi hafta sonu için aynı şeyi söylemek mümkün değil. Burada kumsal oldukça geniştir ve deniz yüzmeye elverişlidir.
Gümüşyaka göründü.
Gümüşyakadan sonra Tekirdağdan gelen yolla Edirneden gelen yolun birleştiği Kınalıköprüye geldiğimde kabusta başladı. Keşandan çıktığımızda sizlere yolda emniyet şeridi olmadığını, bırakın bisiklet sürmenin yürümenin bile zor olduğunu, Asfaltı taşarona metre kare hesabı ile mi döktürdüklerini merak ettiğimi yazmıştım. Aşağıdaki resimde bütün bunları yazarken ne kastettiğimi daha iyi anlayacaksınız. Emniyet şeritsiz bu yol İstanbula hiç yakışmıyor. İşin enteresanı yolun karşı tarafında mükemmel bir asfalt ve geniş emniyet şeridi var. Bu ülkede Karadeniz, Akdeniz, İç Anadolu ve Doğu Anadolu yollarında bisiklet sürdüm ama buradaki kadar güvenli bisiklet sürmeye engel teşkil eden yol görmedim. Bu yüzden Silivriden İstanbul yönüne gitmeyi sevmiyorum. Eğer gitmek zorundaysanız karşı taraftan ters yönde gitmenizi öneririm.
Silivriye geldim ve bozuk emniyet şeridi hala devam ediyor. Burada iki yolun birleşmesi nedeniyle artan araç trafiği yolda gitmenizi de güçleştiriyor. Yer yer bozukta olsa emniyet şeridinden gitmek zorunda kaldım.
Silivride kendimi emniyete almak için yan yolu kullandım. Yan yol bitince yine o kötü yolla baş başa kaldım. Acaba bu durumun nedenini bu işle ilgilenen bir görevli açıklar mı?
Selimpaşaya yaklaştığımda yine kendimi emniyete almak için D 100 karayolundan ayrılıp yan yoldan köy içine girdim ve kalacağım eve bu yolu kullanarak gittim.
Bu bölgede geçen kış belediye düzenleme yapıp kafeler, çay bahçeleri açıp trafiğe kaptmış. Kumsal çok güzel ama maalesef deniz pek temiz değil.
İnsanlar kendilerini deniz kenarına atmışlar.
Bu günkü tur mesafesi: 96 km. Johanna ile konuşup yola çıktığımda km sayacımı uyandırmayı unutmuşum. Yaklaşık 2 km sonra farkına vardım.
Pedal çevirme sürem 4 saat 58 dakika.
Ortalama hızım: 19 km. Rüzgarın etkisi bu günkü ortalamaya da yansıdı.
En yüksek hızım: 43 km.
Burada 2 gece kaldıktan sonra yola devam etmeyi düşünüyorum.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder