20 Haziran 2013 Perşembe
Birkaç gündür devam eden sıcak hava bu günde devam ediyor. Dün Şarköye gitmeyi kararlaştırmıştık. Ben Hakan'ın önerisini de göz önğne alıp gelibolu tarafından gitmek istiyorum çünkü o taraftaki yolu daha önce 2 kez geçtiğim için biliyorum, fazla yokuş yok. Mustafa ise Malkarada görevli çocukluk arkadaşını görmek için Malkara üzerinden gitmek istiyor. Hakan Malkaradan Keşana gidişte Yıldız dağlarını geçmemiz gerektiğini ve o yolda daha yüksek çıkışlar olduğunu söylemişti. Sonunda Malkara üzerinden gitmeye karar verdik. Kahvaltıdan sonra eşyaları yükleyip yola çıktık. Başta Hakan Eşme olmak üzere bizleri ziyaret eden, sıcak ilgilerini esirgemeyen tüm Keşanlı arkadaşlarımıza teşekkür ederiz.
Bu günkü yol haritamız:
Cennet Bahçesine veda edip çıkışa yöneldik.
Sabah erken olduğundan park sessiz, dünkü curcuna yok.
Keşandan henüz çıkmıştık ki sağ taraftaki gölet dikkatimi çekti. Burası da güzel bir kamp alanı olabilir.
İlk durağımız Malkara olacak. Malkara Keşan arası 22 km. Keşandan çıkar çıkmaz emniyet şeridi bitti. Aslında varda yok. Karayolları acaba asfaltı metre kare hesabı mı döktürüyor ki yolun kenarındaki çizgide asfalt bitiyor. Çizginin sağında kalan emniyet şeridine asfalt dökülmemiş. Dökülmediği bir yana birde değişik bir mıcır dökülmüş gibi. Bırakın burada bisiklet sürmeyi yürüyemezsiniz bile. Kara yollarına emniyet şeridini biz bisikletçilerin de kullandığını hatırlatırım. Mecburen yol çizgisinin üzerinden veya içinden gidiyoruz. Rüzgarda çizgi üzerinden gitmek çok zor. Yanımdan TIR veya otobüs geçtiğinde dengem bozuluyor. Güçlükle ayakta kalabiliyorum. Bir ara acaba düşüp bir TIR ın altında kalıp ölsem bu yollardan sorumlu olanlar başlarını gece yastığa rahatlıkla koyabilirler mi? Sonra düşünüyorum ve bilirkişinin beni kusurlu göstereceğini dolayısı ile o şahısların huzur içinde yaşamlarını sürdüreceklerine hükmettim. Yine yoldaki inişler çıkışlar başladı. Bu yüzey şeklini silkelenmiş halıya bezetiyorum. Hani halı yada kilimi havada savurup yere serersiniz ya işte ilk anda henüz çekilip düzeltilmeden halının aldığı inişli çıkışlı benziyor. Keşandan 9 km sonra çam ağaçlarından oluşmuş bir koru var. Burada da kamp yapılabilir ama su var mı bilmiyorum.
Bu gün hava sıcak ama aynı zamanda rüzgarlı. Rüzgar solumuzdan esmesine rağmen yine de sürüşümüzü etkiliyor. Adeta bir rüzgar duvarına karşı sürüyoruz. Henüz düz yolda 20 km yi görmedim. Umduğumdan daha uzun sürede Keşana geldik.
Malkara girişindeki benzincide Mustafanın arkadaşı ile buluşup bir süre sohbet ettik. Rüzgarda bisiklet sürmeyi hiç sevmiyorum. Daha önce Şarköyü defalarca gördüğüm için Kumbağa Tekirdağ üzerinden gitmeye karar verdim. Mustafa Şarköyü görmek istiyor. Kavşağa kadar birlikte gideceğiz.
Kavşağa geldik.
Burada Mustafa ile yolumuz Kumbağa kadar ayrılacak. Daha doğrusu burada tamamen ayrılacağız, Kumbağda annemde kalacağımdan Mustafa ve ben turun bundan sonrasını ayrı ayrı yapacağız.
Mustafayı yönlendirdiğim yolun hatalı olduğunu fark edince telefon ettim. Mustafa da durumu anlayıp aynı anda geri döndü.
Yine tek başımayım. Rüzgar yer yer karşıdan esiyor ve o anda hızım 11 km civarında oluyor. Çevreye bakarak rüzgarı unutmaya çalışıyorum.
Yolun karşı tarafından İstanbul istikametinde yürüyen sırt çantalı bir adam dikkatimi çekti.
Bir yandan rüzgar diğer yandan çıkışlar insanı bezdiriyorlar. Yolda gördüğüm eriklere fit olup biraz susuzluğumu giderdim. Tekirdağa kazla bir yolum kalmadı ama gidebilirsem.
Yol üstündeki benzincide su molası verdim. Burada sohbet anında görevlilerden birisi az ilerideki Nusratfaki köyü tabelasından sapıp Naip köyü üzerinden gidebileceğimi öğrendim. Saptıktan sonra kısa bir yokuş var sonra hep aşağı ineceksin. Ana yolda daha fazla yokuş çıkman gerekir dediler. Sapaktan Nusratfakiye döndüm ama asfalt mıcırlı köy yolu pek kaliteli değil. Yokuşta hemen başladı.
Çam ağaçları yolun olumsuzluklarını örtüyor.
Yokuşu çıkınca köy göründü.
Köydeki bahçelerden sarkan vişne dallarından vişne yedim. Köyden çıkınca asfalt yol bitti, toprak yola girdim. Hani yolun tamamı asfalttı.
4 km sonra Avşar köyündeyim. Köy çok küçük meydanda bu totem benzeri nesne dikilmiş ama ne olduğunu anlayamadım.
Avşar köyünden sonra mıcırlı bir yol başladı.
Yolun bir kısmı ağaçların arasından geçiyor. Burada rüzgardan da korunuyorum.
Yukarıkılıçlı köyüne geldim.
Bir evin önüne hatmiler ekilmiş. Bu renk bir hatmiyi ilk kez görüyorum.
Köyün çıkışındaki mezarlıkta gördüğüm iri erikleri görünce dayanamadım.
Naip e doğru giderken yol kenarındaki çeşmede bisikletimi yıkadım. Annem titizdir çamurlu bisikleti eve sokmaz. Naip köyüne de geldim.
Köy çıkışında tuğla fabrikaları var. Bu fabrikalarda çalışanlar doğu ve güneydoğu Anadoludan geldikleri için konaklamaları için binalar yapmışlar. Şartlar dışarıdan göründüğü kadarı ile pek hoş değil. Cama çıkan bir gençle kısa bir söyleşi yaptık. 4 ay önce Vandan gelmiş.
Sonunda Kumbağa geldim. Benim için bu günkü tur bitti.
Bu günkü tur mesafem: 83 km.
Pedal çevirme sürem: 5 saat 25 dakika.
Ortalama hızım 15 km. Rüzgarın ne denli etkili olduğu ortalamadan hemen belli oluyor. Bu turun en düşük ortalaması. En zorlu etap olan İğneada Edirne arasında bile daha yüksek ortalama yapmıştım.
En yüksek hızım: 46 km.
Mustafa akşam saatlerinde arayıp Kumbağa geldiğini söyledi. Kampinge yerleşti. Her yerim kaşınıyor, kabardı. Edirne veya Keşanda herhalde bir böcek her tarafımı yemiş. Nereye elimi sürsem kaşınıp kabarıyor. Mustafa yarın yola devam edecek, ben burada kalacağım.
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder