4 yıl önce yaptığımız bisiklet ile trans Kaçkar turunu okuyan bazı arkadaşlarım bir tur daha düzenlememi teklif edince bu sefer sırt çantası ile yapmaya karar verdim. Bu turdaki amacım yeni bir macera yaşamak, ellerim boş olacağı için güzel fotoğraflar çekmek, yüksek irtifada geceleri samanyolu ve yıldız fotoğrafları çekmek ve geçen sefer yanında kamp yapamadığımız Karadeniz gölünde bu sefer kamp yapıp Çaymakçur yerine Kavrun üzerinden transı gerçekleştirmekti.
Her zaman olduğu gibi kışın rota ve malzeme hazırlıklarına başladım. Dağ için zemine dayanıklı ayakkabıya ihtiyacım vardı. Annem hediye olarak ayakkabıyı almak istedi. Kışlık ayakkabı almak için birlikte Topkapıdaki Yeşil kundura mağazasına gittik. Ayyakkabı seçerken annem yürüyüş ayakkabılarını görüp onu da buradan alsana dedi. Satıcı Merrell marka ayakkabıyı tavsiye etti. Geçen sefer Kaçkara gitmeden önceki kışın yine Yeşil kunduradan bir yarım bot birde ayakkabı almıştım. Bot kar botu olmasına rağmen ilk giyişimde su çekti, çoraplarım ıslandı. Geri götürdüğümde çözümü çabuklaştırmak için bir daha problem yaşasa dahi değişime getirmemem kaydı ile yeni bot teklif ettiler bende aynı sorunun yeni botta yaşanmayacağını düşünerek kabul ettim. Malum İstanbulda kış fazla sert geçmiyor onun için botu pek kullanmadım. Bir yıl sonra Kars seyahatimde giydim ve aynı sorunun bu botta da olduğunu orada fark ettim. Islanan ayak parmaklarım -16 derecede az daha donacaktı. Kendimi bir lokantaya atıp kurtardım. Botu fazla yağmurlu olmayan havalarda hala giyiyorum ama özellikle sağ bot burun kısmından az bir yağmurda bile su çekiyor. Ayakkabıyı ise ilk kez Kaçkar turunda giydim. Turdan sonra vibram taban alttaki katmandan ayrıldı ve faturasını attığım için ayakkabıyı değişime gönderemedim.
Satıcıya bunları söyleyip Merrell istemediğimi belirttim ama faturanızı atmayın ürün 2 yıl garantili en ufak bir şikayette ithalatçı değiştirir deyince yeniden goretex Merrell ayakkabı aldım.
Bisiklet turları yaptığım için malzeme eksiğim yoktu sadece sırt çantasına ihtiyacım vardı. Bu konuda hiç bir bilgim olmadığından araştırıp son anda almaya karar verdim.
Tura üniversiteden sınıf arkadaşım Fehmi katılacaktı. Bisikletten yol arkadaşım İrfan da gelmek istediğini söyledi. Ankaradan Kadir de tura katılacaktı. Bir kaç arkadaş ise henüz karar verememişlerdi. Kışın THY kampanyalı biletlerini satışa çıkarınca İrfan ve kendim için İstanbul Erzurum bileti aldım. Turun devamında eşimle Gürcistanda tatil yapmak için ona İstanbul Trabzon ve her ikimize Trabzon İstanbul dönüş biletlerini aldım. Böylece tur takvimi belirlenmiş oldu. Tura 28 Temmuzda İstanbuldan Erzurum'a uçarak başlayıp en geç 10 Ağustosta sonlandıracaktık. Böyle bir tur için en fazla 1 hafta yeter ama olası aksilikleri göz önüne alıp süreyi biraz uzun tuttum. Artan zamanda eğer hala gücümüz varsa başka yaylalara yürüyebilir veya Kavrun ve Ayderde çevreyi gezebilirdik.
Tura yaklaşık 1 ay kala tura Antalyadan arkadaşım Oğuz ile Üniversiteden arkadaşım Bayram da katılmaya karar verdiler. Blogumu takip eden Mustafa sosyal medyadan bana ulaşarak tura katılmak istediğini söyledi. Buluşup tanıştık. Bayram ile Mustafanın çadırları yoktu. Gürcistan seyahati nedeniyle yanıma 3 kişilik çadırı alacağımdan Mustafaya istersen benim çadırımda kalabilirsin, uyku tulumu ve matı temin etmen lazım dedim. Bayrama da benim bisiklet turlarımda kullandığım 2 kişilik çadır ile sünger matımı verdim. Bu arada İrfan iş değiştirdiği için gelemeyeceğini bildirdi. Böylece sayımız netleşmiş oldu. Ekip 6 kişiydi ve bence bu rakam son derece makuldu. Daha fazlası sorunlara neden olabilirdi.
Artık zaman yaklaştığından Decathlon mağazasına gidip en ucuz olan modelden 60 lt sırt çantası, çantaya yağmur kılıfı ve 2 baton aldım. Hareket günü yaklaşıp eşyalarımı çantaya yerleştirmeye başladığımda 60 lt çantanın yetersiz kaldığını gördüm. Bunun bir nedeni de bu turun ardından yapacağım Gürcistan gezisi nedeniyle yanıma fazla giysi ve fotoğraf makinesi, video cihazı, gps ve telefon için yedek piller ve şarj cihazları almamdı. Bu şartlarda çadırı çantada taşıyamayacaktım. Buna rağmen kamp ocağımı çantaya sığdırmam imkansızdı. Oğuz ve Kadir ocaklarımızı getiriyoruz deyince ben ocağı evde bıraktım. Gürcistan için ocağı eşim getirecek. sitesinden gps için iz dosyalarını indirip cihaza yükledim. Yusufeli Muhtarı Naim Beye telefon edip minibüsün her gün 15:30 da kalktığını öğrendim. Artık her şey hazırdı.
28 Temmuz 2015 Salı
1. Gün:
Öğleden sonra sırt çantamı ve çadırımı alıp, yeni ayakkabılarımı giyip yola çıktım. Sorunsuz bir yolculukla Erzuruma uçup rezervasyon yaptırdığım otele yerleştim. Antalyadan 1 gün önce gelen Oğuz yanıma geldi. Yusufeli otobüsüne bilet almak için yola çıktık. Yazıhane Kongrede Yeşil Artvin otelinin altındaymış sora sora yazıhaneyi bulduk ama biz gittiğimizde Yazıhane kapanmıştı. Yazıhanenin karşısında bir bahçe içinde görkemli bir bina vardı. O anda buraya neden kongre dediklerini anladım. Bu bina Mustafa kemal Atatürk ün Anadoluya geçtiğinde topladığı Erzurum kongresinin yapıldığı yer olmalıydı.
Kimden Trans Kaçkar |
Kimden Trans Kaçkar |
29 Temmuz 2015Çarşamba
2. Gün:
Sabah kahvaltıdan sonra hazırlandık. Fehmi otogardan aradı. Bize de 3 bilet ayırtmasını söyledim. Biz 13:00 teki otobüsle gideceğiz. Fehmi 09:00 daki otobüsle gitmeye karar verdi. Oğuz havaalanı yakınındaki otogara gitti. Biz yürüyerek yazıhaneye gideceğiz. Bayramla birlikte alışverişe çıktık. Ben Beyazpeynir, makarna ve taşıması kolay olduğu için vakumlu ambalajda satılan lavaş aldım. Ağırlığımı daha fazla arttırmamak için konserve almadım. Bayramda alışverişini yaptı. Otele dönüp çantalarımızı alıp yürüyerek yazıhaneye gelip ayırttığımız biletlerimizi aldık. Erzurum Yusufeli bilet fiyatı kişi başı 25 TL.
Yazıhaneye geldiğimizde servisin kalkmasına 1 saatten fazla zaman vardı. Bunu fırsat bilip yolun karşısındaki kongre binasına gittim. Bina muhteşemdi ve iyi korunmuştu.
Kimden Trans Kaçkar |
Kimden Trans Kaçkar |
Kimden Trans Kaçkar |
Kimden Trans Kaçkar |
Kimden Trans Kaçkar |
Kimden Trans Kaçkar |
Kimden Trans Kaçkar |
Kimden Trans Kaçkar |
Kimden Trans Kaçkar |
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder