1 Eylül 2012 Cumartesi

17. GÜN AYDER - YUKARI KAVRON

18 Haziran 2012 Pazartesi
Sabah kalktığımda yağmur yağıyordu.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun



Kahvaltıdan sonra kamp yerimi keşfetmek için etrafı dolaşmaya çıktım.Dün yağan sağanak yağmur nedeniyle çadırdan dışarı çıkamamıştım. Hemen yanı başımda bir dere akıyordu.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Buda kamp yerimin girişi.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Bu durumda Yukarı Kavruna bisikletle gitmekten vazgeçtim ama bu şekilde çadırın içine de tıkılıp oturamazdım. Yağmur pantolonumu, yağmurluğumu ve goretex ayakkabılarımı giyip Ayderin merkezine doğru yürümeye başladım. Amacım minibüsle Yukarı Kavrona çıkıp Şahin Kafeteryada 4 yıl önce yiyip çok beğendiğim muhlamayı yeniden tatmak.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Dağdan akan şelaleyi durup dakikalarca seyrettim. Yağmur ahmak ıslatan şeklinde yağıyor ve ben yağmur üstüme üstüme varsın yağsın küçük hanım şarkısını mırıldanarak günün keyfini çıkardım. Ne güzel şey özgürlük ve kimseye bağlı ve bağımlı olmadan kafana estiği gibi yaşamak.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Ayderin merkezi göründü.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Ayderin içinde çadır kurmak yasak.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Yayla deyince eskiden hep gözümün önüne fotoğraflardan tanıdığım Ayder gelirdi ve bütün yaylaların böyle olduğunu düşünürdüm.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Yapılaşma olduğunca hızlı sürüyor. Yeni yapıların inşaatında mümkün olduğunca çevreye uyuma özen gösteriliyor. Örneğin burada arazideki eğimi devam ettirebilmek için ahşap bir iskelet yapılmış ve üzeri toprakla kapatılarak bütünlük sağlanmaya çalışılıyor.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Bu inşaatların ne olursa olsun doğal dokuyu tahrip etmediğini, yaylada çirkinleşmeye neden olmadığını söylemek zor yinede.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Ayderin meşhur kaplıcaları.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Burada yükseklik benim saatime göre 1205 metre ama aslında 1250 metre olması gerekiyor yani benim saatimde 45 metrelik bir sapma var. Kamp yerimin yüksekliği ise saatime göre 1400 metre.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Minibüs şoförüne hareket saatini sorduğumda 9 da kalkacağız ama bu gün hava yağmurlu olduğundan müşteri yok muhtemelen gecikeceğiz dedi. Ayderde hayat geç başlıyor. Fırın ve karşısındaki kafeterya açık ama kahve kapalı. Çay içmek için kafeteryaya girdim. Bir bardak çay 1 TL ama gerçekten değer. Karadeniz yöresinde içtiğim en güzel çaydı. 1 bardakla yetinmeyip bir yandan yöresel müziklerin çaldığı TV kanalını izleyip bir yandan çay içtim. Arada bir gelen giden oluyor ve yöresel şiveyle çok esprili sohbetler yapılıyor. Bir ara TV de Nurettin Bay ın Bende gelecem klibi yayınlanmaya başladı. İçeridekiler klip üzerine espriler yapıp Karadeniz insanının ince espri zekasını sergilediler. Şoförümüz de birkaç kez gelip gitti bu arada ve bana rahat et, keyfine bak giderken seni alacağım dedi. Kafeteryayı işleten arkadaşla sohbet ederken Aydere bisiklet ile geldiğimi söyleyince dün gördüğüm sen miydin ben yürürken zorlanıyorum helal olsun dedi. Bir köşede çekik gözlü bir kız kahvaltı yapıyor arada bir arkadaşları yanına gelip gidiyorlar. Güney Koreden gelmişler ve Kafeye ait pansiyonda kalıyorlarmış. Çay veren arkadaşla sohbete koyulduk. Aydere bisiklet ile geldiğimi söyleyince dün buradan geçerken görmüştüm o sen miydin emice dedi. Şu anda gecelik konaklama fiyatlarının 20 - 25 TL olduğunu söyleyince Meryem Anadaki çadır yeri için istenen 25 TL daha bir anlam kazanmış oldu. Benzer bir durumla geçen yıl Anamurda karşılaşmıştık. Orman kampı işletmecileri 22 TL isteyince 10 TL ye bir pansiyonda kalmıştık. Ülkemizde maalesef çadırda konaklamak her zaman en uygun çözüm olmuyor. 11 de minibüs beni almaya geldi. İçeride sadece bir kadın yolcu vardı. Yoldan bir otelden kalabalık bir gurup bindi ve az ileriden bir de erkek. Kalabalık guruptaki küçük kız çocuğu ağlayarak istediği her şeyi babasına yaptırabileceğini keşfetmiş sürekli ağlıyor başım şişti.
Galerdüzüne geldiğimizde çocuğu sakinleştirmek için çay molası verildi. Yağmur hala yağıyordu. Az ilerideki çiçekler dikkatimi çekti.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Bunlar geçen yıl Trans Kaçkara hazırlanırken okuduğum kitapta söz edilen orman gülleri. Bu gülleri daha önce Yedigöllerde de gördüğümü anımsadım.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Galerdüzünün görünüşü.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Bayrak geçen yıl geldiğimizde de oradaydı.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Burada çadır kurabiliyorsunuz aynı zamanda 2 tane çay içip temel ihtiyaçlarınızı karşılayabileceğiniz yer var ve bunlardan birisi Yusuf'un yeri. Yusuf Bey eski bir rehber ama artık rehberlik yapmıyor. Kendisi ile geçen seneki turumuzla ilgili konuştum. Bu konuşmada Karadeniz Gölüne 100 metre kadar yaklaşmamıza rağmen sisten dolayı göremediğimizi öğrendim.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Bu havada sıcak çay güzel gitti.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Molanın ardından yola çıkıp 6 km ilerideki Yukarı Kavruna geldik.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
4 yıl önce burada muhlama yemiştim.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Buraya gelirken amacım karlı yamaçları ve zirveleri görmekti ama sis adeta yüz görümlüğü istercesine örtmüştü dağları.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Muhlamanın ardından Şahin bey ile rotalar konusunda sohbet ettik, kendisinin çektiği videoları izledim. Kuzeyden zirvenin profesyonel dağcılar dışında mümkün olmadığını okumuştum ama Şahin bey mümkün olduğunu söyleyip çektiği videoları izletti. Burada pansiyon bulmanız mümkün. Şahin beyin işlettiği pansiyonda konaklama kişi başı 60 TL.
Minibüse sonradan binen Ali ve ilk binen Ute yukarıdaki gölleri görmek istiyorlardı benimde bu amaçla geldiğimi ama bu havada mümkün olmadığını söyleyince aramızda sohbet başladı. Ali Ankaralı, Ute ise İsviçreli. Söyleşinin ardından Yukarı Kavrunu dolaşmak için yola çıktım.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Kaçkarda yük taşımakta kullanılan katırlardan birisinin eskiyen semeri.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Hava buz gibi ama gördüğüm güzellikler içimi ısıtıyor.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Yayla evlerinin arasındaki sokaklara daldım.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Ali yanıma gelip Ute ile yürüyerek Aydere döneceklerini katılıp katılmayacağımı sordu. Katılırım dedim. Hem temiz havada yürüyüş yapacaktım, hem çocuk gürültüsünden kurtulacaktım hemde 10 TL minibüs ücretinden tasarruf edecektim. Fotoğrafta solda görünen Ali.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Her gördüğüm çiçeğin, böceğin, derenin fotoğrafını çekmek istiyordum.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Orman güllerinin çok değişik renkte olanları var ve hepside birbirinden güzel.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Ali ve Ute.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Yukarı Kavronda evler arasındaki gezinin ardından Aydere inmek için yürümeye başladık.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Yağmur durdu.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Ali ile Ute derin bir sohbete daldılar. Ute Türk halkının AB ye girme konusuna nasıl baktığını merak edip sorular soruyor, Ali ise Avrupalıların Türklere bakış açısı hakkında bilgi almaya çalışıyor.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Bense siyasetten uzak durup sadece fotoğraf çekmekle ilgileniyorum. Aramızda İngilizce konuşarak iletişim kuruyoruz.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Kendi kendime 2 gün önce arkadaşlarımı kaybedip yalnız kaldım ama işte hiç ummadığım anda 2 yeni arkadaş buldum diye düşündüm.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Kaçkarda su bol.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Geçen yılda aynı şeyi hissetmiştim bu suyu içip yutkunduktan sonra ağzımda genellikle bir acılık oluşuyor. Her halde suyun temas ettiği otlar yüzünden olsa gerek.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Sarı orman gülleri.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Yolda ilerlerken sağ tarafımızda tepede bir buzul ve bu buzuldan akan dereyi gördük. Ute tepeye çıkmayı teklif etti. Oraya çıkmak çok zamanımızı alır göründüğü gibi yakın değil, geçen yıldan tecrübem var desem de Ute çıkabildiğimiz kadar çıkalım deyince tamam dedim. İçimden bunlar benden de çılgınmış diye geçirdim. Ali Yamacın ardında başka bir yayla olduğunu, oradan geçerek Aydere inebileceğimizi düşünüyor. Tırmanmaya başladık.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Burada hayvanlar sürekli hareket edip doğal otlarla beslendikleri için etlerinin daha lezzetli olduğu söyleniyor.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Küçük dereyi takip ederek yolumuza devam ettik.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Yolda obruk denilen buzul tabakası ile karşılaştık ama bizim çıkmayı amaçladığımız yer tepedeki.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Tırmanırken üzerimizdeki yağmurluklar yüzünden terden ıslanınca çıkardık. Ute benim yağmur pantolonumun İsviçre Posta idaresinin postacılara verdiği pantolon olduğunu üzerindeki yazılardan fark edince İsviçre Posta İdaresi pantolonlarının buraya kadar geldiğini görse gurur duyarlardı dedi.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Dere kenarından giden yol zorlaşınca daha kolay çıkabileceğimiz düşüncesi ile orman güllerinin arasına daldık. Ama burada ilerlemek hem çok zor hemde ıslak olan bitki köklerinde benim Karrimor marka yeni aldığım güya su geçirmeyen e-vent ayakkabılarım bütün ıslaklığı içine aldı. Öyle ki, adım attıkça ayakkabı ayağımda kayıp ters dönüyor.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Güçlükle orman güllerinin arasından çıkıp yola devam ettik. Bu arada Ute hala dere kenarından tırmanışını sürdürüyor.
Bu kadar çıktık ama tepeye hala çok yolumuz var.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Sis bir gelip her tarafı kaplıyor, bir gidiyor. Bir ara gök yüzünde yeşilliği görünce şaşırdım sonra bunun karşıdaki tepenin görüntüsü olduğunu anladım.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Arada kısa molalar verdik. Yolda ve bu molalarda Ali ile Ute arasındaki hararetli sohbet hep sürdü.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Bense ıslanan çoraplarımı sıkıp kurutmayı ve
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
çiçeklerle, doğa ile ilgilenmeyi tercih ettim.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
O kadar çıktık ama tepeye hala çok yolumuz var.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Zoom yapınca ne kadar da yakın görünüyor.
Tepeye yaklaştığımda gelen sisle hiç bir şey göremez hale gelince olduğum yerde durup yönümü korudum. Biliyorum ki siste hareket ederseniz ve sis uzun süre dağılmazsa yolunuzu kaybedip tamamen aksi bir yöne gidebilirsiniz. Aliye ve Uteye seslendim her ikisinde de ses yoktu. Sis dağılınca aşağıdaki yol küçücük göründü. Ali ve Ute ise benden bir hayli geride kalmışlardı. Ute sürekli gezen ve tırmanan bir gezgin yani antrenmanlı bana hayvan gibi tırmanıyorsun diye iltifat eeti aslında bizim dilimizde bu tür iltifat keçi gibi tırmanıyorsun diye yapılır. Ali ise abi maşallah Allah nazardan saklasın büyüyünce bende senin gibi olacağım diye espri yapıp bizi güldürdü.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Aşağı indiğimde Ali ile Ute henüz inmemişlerdi. Bir süre sonra onlar da göründü.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Yeniden yola koyulduğumuzda bu gün çok yorulduğumu ve bebekler gibi uyuyacağımı söylediğimde diğerleri de onayladılar.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
İleride ağaç ve yüksek sehpa üzerlerinde gördüğümüz arı kovanları ile konu ayılardan açıldı. Ali ayının insanı önce ayaklarından yemeye başladığını ve ölümün 6 dakika sürdüğünü anlattı, Ute de ülkesine ait ayı hikayeleri anlattı. Sonunda yeniden Galerdüzündeyiz.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Galerdüzünde kovanların yerde olduğunu görünce ayılar buraya inmiyor demek diye düşündük.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Hep birlikte bir hatıra pozu çektik.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Su buzulu delip altından akışını sürdürüyor.
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Kimden 18 Haziran 2012 Ayder - Kavrun
Kamp yaptığım yere geldiğimde kovanları yeniden tepede görünce ayı fantazileri yeniden başladı. Sonunda dayanamayıp arkadaşlar benim çadırım bu kovanların arkasında bu anllattığınız fantazilerden sonra nasıl uyuyacağımı bilemiyorum dedi. Ute burasının güvenli olmadığını kaldığı pansiyona taşınmamı söyledi kabul etmedim. Islak giysilerimi ve ayakkabılarımı alıp kurutmak için pansiyona götürdü. Sabah 8 de buluşmak için sözleştik. Eğer gelmezsem bilin ki ayıya yem olmuşumdur dedim. Çadırıma dönüp akşam yemeğimi yedim ve yattım ama uzun süre uyku tutmadı.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder