06 Şubat 2011 Pazar
05 Şubat Cumartesi
sabah 06:00 çalan telefonun alarmıyla kalktım. Kısa bir kahvaltının ardından
ayakkabılıktan botlarımı aldım ama meteorolojinin güzel hava müjdesi aklımı
karıştırdı botları bırakıp spor ayakkabılarımı giydim. Sonra yeniden fikir
değiştirip botlarımı giydim. Soğuğun şakası yoktu ve üşürsem tur benim için
kabusa dönerdi. Çantamı hafta arası hazırlamıştım. İlave olarak kısa
eldivenlerimi koydum. Uzun parmaklı eldivenle fotoğraf çekip telefonlara cevap
veremezdim. Yola çıktım. Bisiklette bir ses var. Can sıkıcı ama yapacak bir
şeyim yok. Sahile geldiğimde hava henüz tam olarak aydınlanmamıştı.
Yenikapı’ya geldiğimde Bahadır ilk gelendi. Bahadırla sohbet ederken kaskımı unuttuğumu fark ettim. Sesin geldiği yer için ön tekeri döndürünce tekerleğin zor döndüğünü farkettim. Bahadır ağabey boşver başka türlü sana yetişmek zor diyerek güldü. Az sonra Aytekin geldi. Ardından Uğur, Erdal, Zekeriya ve Engin geldiler. Diğer Uğur yolcu bileti bulamayınca araba bileti almış. Tolga ile park yerinde gemiye binmek için bekliyoruz dedi.
Aytekinin bileti
yok ve feribotta yerde yok. Ben bir bakayım diye araç girişine yöneldi. Biz
bilet kontrolden geçip feribota bindik. Birde ne görelim Aytekin bizi bekliyor.
Elini kolunu sallaya, sallaya feribota binmiş.
Feribota binip yola çıktık. Her birimizin bileti ayrı yerde olduğu
için bir arada durup ayakta sohbet ettik.
Feribotun arkasında bıraktığı köpük.
İskeleye yanaşırken hazırlıklara başladık.
Rıhtıma indiğimizde her seferinde olduğu gibi İDO görevlisi
bisikletçi dostumuz Çağlar bizi karşıladı.
Ben ön tekerleğin derdine düştüm.
Fren telini gevşetip sürtmeyi kestim ama ses göbekten geliyor.
Erdal yağ damlattı.
Hazırlıklarımızı tamamladıktan sonra toplu halde yola çıktık.
Bisikletimin ön göbeğinde adeta meydan muhaberesi oluyor. Mudanya
rampasını bitirdikten sonra gurubun toplanması için ilk molamızı verdik.
Erdal geldiğinde Uğur ve Tolganın çıkmaktan vazgeçtiklerini, Bursa’da gezeceklerini söyledi.
Çekirge sapağına yaklaştığımızda bir mola daha verdik ve burada
Aytekinle Zekeriyaya Çekirgeden devam edip çıkabildikleri kadar çıkmalarını
önerdim. Amaç herkesin bu turdan zevk alması ve performansı yüksek
arkadaşlarımızın önünü kesmemek. Onlar yola çıktıktan az sonra Erdal da geldi.
Hızınızı kesiyorum beni beklemeyin dedi. Onu da Çekirge tarafından yollayıp biz
Tophaneye doğru devam ettik.
Buda Erdal’ın
objektifinden Çekirge yolu.
Burada daha önceki Uludağ turumuzdan tanıştığımız sevgili Ahmet,
daha önceki Uludağ çıkışlarından tanıdığınız Sercan,geçen yıl ilk kez Yalova
trilye turunda tanıştığım sevgili Ahmet ve 2 genç pırıl, pırıl arkadaşımız bizi
bekliyordu. Birisinin adı Cihan diğerinin adını unuttum yaşlılık işte kusuruma
bakmasın.
Bu arada karşıdaki fırından son kalan 2 tahinli pideyi kaptım. Bu çocukluğumuzun tatlısı macun.
Bahadır ben önden devam edeyim siz bana yetişirsiniz deyip
yanımızdan ayrıldı.
Çalan telefon konsantrasyonumu bozdu. Cevap verip yola devam
ettim.
Az önce stadyumun yanından geçmiştik. Epey yükselmişiz.
Yola çıktıktan bir süre sonra Uğur ayaklarının üşüdüğünü söyledi.
Jandarmanın yanındaki çeşmeye kadar durmak yok ve az bir yolumuz kaldı dedim.
Çeşmede gurubun toparlanması için mola verdik. Buraya kadar fazla bir kopma
olmamıştı. Uğur ilave çorap giydi ve yola çıktık. Bu moladan sonra Uğuru bir
daha 10 km ileride verdiğimiz molada gördüm. Bundan önceki çıkışlarımda olduğu
gibi her 5 km de bir mola vermeyi planlıyorum. 1 aydır bisiklete binmediğimden
ve öncesinde de az bindiğimden performansımda düşüş var.
Mudanyalı genç
dostlarımız önden gidip bize pusu kurmuşlar. Madem bu turun adı kartopu turu
alın bakalım diye bizi kartopuna tuttular ama hiç birimize isabet
ettiremediler.
Erdal telefonda jandarmanın oraya geldiğini söyleyip ne zaman geliyorsunuz diye sordu. Senden ilerideyiz devam et dedim.
Tophanede bizden ayrılıp Uludağa devam eden Bahadır yolu
bilmediğinden yolun devamındaki yokuşa tırmanıp yanlış yola sapmış. Oradaki
karmaşa yüzünden benimde bu hataya düşeceği aklıma gelmedi. Sonunda durumu
öğrenip geri dönmüş ama bizim arkamızda kalıp Erdalla buluşmuş.
Telefonlar Bahadır’ı rahat bırakmayınca Erdal’a sen devam et
diyor.
Yoldan bir kar manzarası.
Görüldüğü gibi eğim çok dik değil ama sürekli.
Her zamanki gibi
Milli Park 5 km levhasının yanındaki tesiste mola verdik. Yalnız bu levhanın
yeri yanlış, Milli Parka buradan 6 km var.
Uğur bu arada
yoldan geçen 2 aracı durdurup su ve tuz istiyor ama onlarda da istedikleri
yokmuş. Bu soğukta ihtiyacım olmaz diye yanına su almamış. İlaç içmek için suyu
yok. Bu arada yolda piknikçilerden kalan su petini buluyor. Buzunu elinde biraz
eritip suyu içiyor.
Artık kalkmaya hazırlanıyorduk ki yukarıdan aşağıya Uğur ile Erdal
geldiler. Siz bizim gerimizdeydiniz ne zaman geçtiniz dediğimde Uğur hızımızı
alamayıp geçmişiz durumu anlayınca geri döndük dedi.
Uğurda ekmek var, yiyecek yoktu. Bendeki kaşar peyniri ve tahinli
pidenin birisini Erdal ile Uğura bırakıp Ahmet Ertan 2 genç arkadaş ve Enginle
beraber hedeflediğimiz Milli Parka gitmek için yola çıktık.Ahmet Centeli ile
Sercan arkamızdan gelecekler.
Uğur ve Erdal yemekten sonra geri döneceklerini söylediler, tamam
dedim. Yolda Aytekin ile Zekeriyaya rastladık. Onlar dönüşe başlamışlar. Ben
hedefe 2 km kaldığını söyleyip devam edeceğiz dedim. Aytekin Tarihi Çınarda çay
içip sizi bekleriz dedi.
Onlar aşağı biz ise yukarı devam ettik. Bu arada Ahmet ve 2 genç
arkadaşımız uçup gittiler. Milli Parka sonunda ulaştık. Buraya 3-3,5 km kala bu
rotanın en zorlu çıkışı var. Buradan her çıkışımda isyan ediyorum.
Yeni makinemin panoramik fotoğraf çekme özelliğini de test ettim.
Sercanda geldi.
Bu arada aşağıda kalan Erdal fotoğraf çekip karın keyfini çıkarıyordu.
Arkadaşlarımız karlar üzerinde yarı donmuş bir fare görüyorlar.
Sonrasında hazırlanıp yola çıkmışlar.
Bahadır, Erdal ve Uğur Mudanyaya doğru yola devam ediyorlar.
Yolda enerji molası.
Sonunda 3 arkadaşımız sağ salim iskeleye ulaşıp feribota biniyorlar.
Benim aldığım tahinli çörek gemiye kadar gelmiş.
Katılan bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Yeni arkadaşlarla
tanıştım, karşılaşamadığım için tanışamadıklarım oldu. Umarım tekrar görüşür
birlikte pedal çeviririz
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder