4 Ağustos 2011 Perşembe

KAÇKAR'A DOĞRU

31 Temmuz 2011 Pazar
Geçen yıl yaptığımız Uludağ turunun ardından bisikletlerimizle zirveye neden çıkmayalım dedik ve zirveye az bir yol kala bisikletlerimizi bırakarak zirveye çıktık. Dinçer ise bisikleti ile zirveye çıktı. Dönüşte ise dağı aşarak Kestele inip Bursaya ulaştık.
İşte o turdan sonra bu turu neden Kaçkarda yapmayalım diye bir fikir doğdu bende. O günden sonrada bu turun yapılabilirliğini araştırmaya başladım. Önce bisiklet camiasında bu turu yapanlara sordum, rotalarını araştırdım. Bu konuda iki farklı tura ulaştım. Birincisi Gürsel Bey tarafından yapılan Kuzeyden Yukarı Kavrun, Kavrun Geçidi, üzerinden yapılan ama ulaşılan yer hakkında fazla bir bilgiye ulaşamadığım turdu. İkincisi ise bir gurup Ankaralı arkadaşımızın yaptığı turdu.
Ankaralı arkadaşlardan birisi GPA dan tanıdığım İsmaildi. O 3 kişilik gurup Güneyden Kuzeye geçmişlerdi. Rotaları İspir, Sırakonaklar, Davalı Yaylası, Kavrun Geçidi, Öküz Çayırı, Yukarı Kavrun, Ayderdi. İsmail Yolun büyük kısmında bisikletlerini ittiklerini, Kavrun Geçidini geçerken yükleri ve bisikletlerini 3 seferde geçirdiklerini söyledi. Bu bilgiler ışığında bu işin yapılabileceğine kanaat getirdim.

Benim asıl yapmak istediğim tur güneyden kuzeye profesyonel tur şirketlerinin izlediği rotaydı ve bu turda bisikletlerimiz olmaksızın zirveye de çıkmak istiyordum. Acaba bu rota bisiklete uygun muydu?
Bu konuda da araştırmalarımı sürdürdüm, internet ortamında bulduğum videoları izledim.
Görüntüler bu işin yapılabileceğini ve Uludağ’ın Kaçkar’a çok benzediğini sadece daha küçük olduğunu gösteriyordu. Zirve tırmanışı da düşündüğümden bu iş için en uygun zamanın Ağustos başından Eylül ortasına kadar olduğunu öğrendim. Önce bir an önce gidebilmek hevesi ile Ağustos başı olmasını tercih ettim ama sonrasında bazı arkadaşlar bayramda olsun bizde gelelim talebi ile turun başlangıcını bayram öncesi 27 Ağustos olarak kararlaştırdım.
Bu işe karar verince önce Facebookta bir etkinlik daveti düzenledim. Sonrasında yine Facebookta Kaçkarın zirvesine var mısınız adı ile gizli bir gurup kurdum. Bu gurupta rota bilgileri, gerekli malzeme listesi, haritalar, videolar, fotoğraflar ve bu turu yapanların güncelerini paylaştım.
Öncelikle 10 un üzerinde arkadaşımız bu işe talip oldu ve gideceğimiz tarihe 6 aydan fazla vardı. Başlangıçta 6 kişi olarak uçak biletlerimizi aldık, Almanya’dan Erhan adlı bir arkadaşımızın da bize katılması ile 7 kişi olduk. Ama gidiş günü yaklaştıkça başta çok hevesli olan arkadaşlardan ses çıkmaz oldu. Şu anda bana inanıp güvenen ve benimle birlikte hareket eden sadece iki arkadaşım kaldı yanımda. Uğur ve Erhan.
Google Earth te hazırladığım bazı 3 boyutlu görüntüleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Bu görüntüler işin zorluğunun yanında ihtişamını da gözler önüne seriyor. Aylar öncesinden bu turu tamamlayacak hale geldim. Şimdi sadece belirlediğim tarihin gelmesini bekliyorum büyük bir heyecanla.
Kimden Kaçkar Google Earth görüntüleri
Kimden Kaçkar Google Earth görüntüleri
Zirveye çıkış.
Kimden Kaçkar Google Earth görüntüleri
Kimden Kaçkar Google Earth görüntüleri
Sırakonaklardan çıkıp sadece trans düşünürseniz önünüzdeki vadiden devam edeceksiniz.
Kimden Kaçkar Google Earth görüntüleri
Yusufelinden Yaylalara kadar olan yol.
Kimden Kaçkar Google Earth görüntüleri
Yaylalardan zirveye kadar olan yol.
Kimden Kaçkar Google Earth görüntüleri
Yusufelinden Yaylalar a geliş.
Kimden Kaçkar Google Earth görüntüleri
Kimden Kaçkar Google Earth görüntüleri
Kimden Kaçkar Google Earth görüntüleri
Bu turda yolculuğumuz 27 Ağustosta uçak ile İstanbuldan Erzuruma hareket etmemizle başlayacak.
28 Ağustosta 130 km lik bir yolculuktan sonra Yusufeline varacağız.
29 Ağustosta 50 km lik zorlu bir yolculukla 550 metreden 1600 metreye çıkarak Havek’e (Yaylalar) ulaşacağız.
30 Ağustos günü Dilberdüzüne gideceğiz.
31 Ağustos bizim için büyük gün, Kaçkar’ın 3932 metre yüksekliğindeki zirvesine çıkacağız. Burada şunu belirtmek istiyorum. Bu tırmanış sağlık sorunları ve yağmur, sis, aşırı rüzgar gibi meteorolojik sorunlar yaşamazsak gerçekleştirilecektir.
01 Eylülde Naletleme geçidini aşıp Karadeniz Gölünde kamp kuracağız.
02 Eylülde Yukarı Kavrun veya Çaymakçur üzerinden Aydere ulaşacağız.
03 Eylül Zilkalede olacağız.
04 Eylül Mençuna Şelalesine uğrayıp Borçka Karagöle gideceğiz.
Devamında Macaheli ziyaret edip İstanbul’a döneceğiz.
Bu turda bundan önceki turlardan çok daha fazla fotoğraf çekmenin yanında video çekimine ağırlık vermek istiyorum. Bu gezinin muhteşem olacağını biliyorum ve bizden sonra bu rotanın bisikletçiler tarafından çok daha fazla kullanılacağını düşünüyorum.
Son olarak sizleri sayın Avni İnceler’in hazırladığı bir video ile baş başa bırakıyorum.

KAÇKAR avniacl
Bu tur için hazırlanırken Kate Clow’un The Kaçkar kitabını alıp okuyunca kafamdaki soru işaretleri sona erdi, rotayı gözümde canlandırabilmeyi başardım. Kitap bu konuda gördüğüm en kapsamlı ve en doyurucu kaynak. İçinde Kaçkarla ilgili 32 ayrı rota hakkında bilgi var. Eğer Kaçkarlarla bir şekilde ilgileniyor ve gitmek istiyorsanız ve okuduğunuzu anlayacak kadar İngilizceniz varsa bu kitabı mutlaka alın.
İsterseniz gurupta paylaştığım bazı bilgileri buraya da almak istiyorum. Gurup deyince Kaçkara giderken gurubu açık gurup konumuna getirip bizden sonra oraya gitmek isteyenlerin faydalanmalarını sağlayacağım. The Kaçkar kitabından tercüme ettiğim rota tarifleri ve diğer bazı bilgileri telif hakları yasası ile başımın derde girmemesi için kaldıracağım.


KAÇKARIN ZİRVESİNE VAR MISINIZ?
TUR BAŞLANGICI, MALZEMELER VE HAZIRLIKLAR:
Yolculuğumuz İstanbul Sabiha Gökçen Havaalanından 14:30 da Erzurum’a kalkacak uçakla başlayacaktır.
27 Ağustos 2011 Cumartesi:
Bisikletlerimizi havaalanı girişinde veya evimizde ambalajlayıp havaalanı güvenliğinden geçip uçuş kartını alacak ve bagajımızı teslim edeceğiz.
Her birimizin 15 kg bagaj 8 kg el bagajı hakkımız bulunmaktadır. El bagajına bıçak, kaşık, çatal gibi metal eşyalar ile su dahil olmak üzere parfüm, deodorant gibi sıvı maddeler ve makyaj malzemeleri konulmaması gerekmektedir. Bu tür ürünleri kabine sokamazsınız onun için onları bagaj çantanıza koyun. Hava sıcak dahi olsa giysilerinizi kat, kat üzerinize giyerek bagaj ağırlığınızı düşürme yoluna gidebilirsiniz. Anadolu Jet’e bagaj aşımı karşılığında ne kadar ücret ödeyeceğimizi bir mail ile sordum kilo başı 3 TL alıyorlarmış. Sadece bisikletimiz bu bagaj hakkını dolduracağından tahminen 30 TL kadar fark ödeyeceğiz. Fazla eşyaların kargo ile Erzurum’a gönderilmesi daha ucuza mal olabilir ama eşyalarımızla buluşamama ve dolayısı ile turu gerçekleştireme riski bu seçeneği devre dışında bırakmama neden oldu.
Her ne kadar yazın sıcak günlerinden birisinde bu seyahati yapsak ta dağda havanın soğuk olacağını akılda tutarak kışlık giysilerinizi yanınıza alın. Bunun anlamı ağırlık olduğundan hafif giysileri seçin. Örneğin Detachlonda satılan şişme yastık, termal içlik, su geçirmez mont, polar sweet, uzun tayt, yağmurluk, hafif havlu gibi malzemeler temin edin. Botlarınız mümkünse goretex veya waterproof olsun. Bu yolculukta kullanacağınız botu aldığınız gibi giyip yola çıkmayın. Mümkünse şimdiden alıp kullanmaya başlayın. Böylece ayağınız bota alışsın, problem varsa ortaya çıksın. Dağda belirli günlerde yürüyerek bisiklet iteceğimizden bot ayağınızı vurursa yolculuğu tamamlayamayacağınız gibi arkadaşlarınızın hareket kabiliyetini de engellersiniz.
Yanınıza birkaç çift çorap, güneş gözlüğü, güneş kremi veya yağı, fotoğraf makineniz için yedek piller almayı unutmayın. Gereksiz malzemeleri almayın bu hem uçakta bagaj limitini aşmanıza, dolayısı ile ilave ücret ödemenize hem de zorlu parkurda aşırı yorulmanıza neden olur.
Yiyecek içeceklerimizi Erzurum, Yusufeli, Yaylalar ve Olgunlardan temin edebiliriz. Buradan götürmemize gerek yok.
Çadırınız dağ şartlarına uygun çift katlı olmalıdır. Uyku tulumunuz dağ şartlarına uyacak hafif bir model olsun. Uyku tulumunda alt sıcaklık değeri olarak bir limit değer vardır bir de konfor sıcaklığı vardır tulumu alırken konfor sıcaklığına bakın. Burada kullanmanız gereken tulumun konfor değeri 0 veya -5 derece olmalıdır. Tabak, bardak ve çatal kaşık bıçak olarak hafif modelleri seçin. Pazarlarda satılan plastik bardaklar bu işi rahatlıkla görür. Autdoor mağazalarında silikon kaşık, bıçak, çatal bir arada bir model var bu işimizi görür. Ayrıca çıtçıtla katlanarak bardak, tabak olan hafif modeller var.
Bisikletinizde portbagaj ve heybe türü çanta edinirseniz rahat edersiniz. Ocak ve küçük tencere bende var almanıza gerek yok. En kötü ihtimalle parça, parça pişirerek karnımızı doyurabiliriz.
Çantalarınızı tıka basa doldurmayın alacağımız yiyecekleri koyabilmek için bir miktar boşluk bırakın.
Tur anındaki yağış durumu ve hava sıcaklığı konusunda bilgi sahibi olmanız için Yusufeli ve Rize’ye ait Ağustos ve Eylül aylarındaki sıcaklık ve yağış miktarını aşağıda tablo halinde veriyorum.
Ağustos ayında
Yusufeli Rize
Yağış miktarı 15,6 mm, 180 mm
500 m de ortalama sıcaklık 25,8 C, 0 m de 22 C
2500 m de ortalama sıcaklık 11,8 C 4,5 C

Eylülde
Yağış miktarı 12,5 mm 259 mm
500 m de ortalama sıcaklık 22,2 C 0 m de 19,4 C
2500 m de ortalama sıcaklık 8,2 C 1,9 C
Eylül ayı güneyde yılın en az yağış görülen ayı iken kuzeyde en fazla yağış görülen aydır. Bunun yanında 2500 metredeki sıcaklıklar oldukça düşüktür ve neredeyse şu günlerde yaşadığımız sıcaklıklara eş değerdir.
Erzurum Dilberdüzü arasında kat edeceğimiz yol hakkında az ve öz bilgi. Resimleri de incelemeyi unutmayın. Resimlerde nerelerden geçip nerelerde ne şartlarda konaklayacağımızı göreceksiniz.
http://www.campandtravel.com/rota/yaylalar-olgunlar-nastaf-dilberd%C3%BCz%C3%BC-13.aspx
TUR PLANIMIZ:
27 Ağustos Cumartesi: İstanbul - Erzurum
14:30 Anadolu Jet ile Erzuruma uçuş.
18:00 Otele yerleşme ve akşam yemeği.

28 Ağustos Pazar: Erzurum Yusufeli 140 km
05:00 Kalkış ve kahvaltı
06:30 Yusufeline doğru yola çıkış önümüzdeki mesafe 140 km
1877 metre rakımdan başlayacak seyahatimiz 2110 metreye çıkacak ve daha sonra inişle Yusufeline ulaştığımızda 590 metre rakımda olacağız. Ne kadar erken hareket eder ve yolda yemek gibi ihtiyaçlarımıza az zaman ayırırsak o kadar erken Yusufeline ulaşırız. Bu tur için ön gördüğüm süre 10 saattir.
Konaklamamızı Yusufelinde çadırda yapacağız. Arzu edenler pansiyonda kalabilirler.
Günlük haritaları dikkatlice incelemenizi tavsiye ediyorum. Haritalarda yolu ve yükseltileri ayrıntılı olarak görebilirsiniz.




29 Ağustos Pazartesi: Yusufeli - Yaylalar (Hevek) 47 km (Bu mesafe kitaplarda 70-75 km olarak verilmiş)
Sabah 6:00 Kalkış, kahvaltı, toparlanma.
08:00 Hareket. Bu gün tırmanmaya başlıyoruz.
Arzu eden burada pansiyonda konaklayabilir.




30 Ağustos Salı: Hevek – Olgunlar - Dilberdüzü 9,1 km (Hevek – Olgunlar: 3,12 km + Olgunlar – Nastaf:3,3 km + Nastaf – Dilberdüzü: 4,06 km=10,48 km, 640 metre yükseleceğiz.)
Sabah 06:00 Kalkış, kahvaltı, toparlanma.
08:00 Hareket. Bu gün artık bisikletlerimizi iterek tırmanıyoruz.




31 Ağustos Çarşamba: Denizgölü – ZİRVE – Dilberdüzü – Olgunlar 18 km (Dilberdüzü - Denizgölü: 3,67 km + Denizgölü – Kaçkar Zirve: 7.3 km = 10,97 km, 1097 metre yükseleceğiz. Toplam yol: 29,3 km) Kaynaklarda Dilberdüzü – Kaçkar Zirve 4,5 km olarak veriliyor.)
05:00 Kalkış ve kahvaltı
06:00 Zirve yürüyüşüne başlayacağız. Bu yürüyüşe katılmak istemeyen ve kendisini iyi hissetmeyenler Deniz gölüne kadar gelebilirler veya kampta vakit geçirebilirler. Bu yürüyüşümüz 8-9 saat kadar sürecek ve bu etkinlik havanın yağmursuz ve sissiz olması halinde yapılacaktır.
Kamp yerine döndükten sonra gurup hızla toparlanarak Olgunlara dönecektir. Arzu eden burada pansiyonda kalabilir.




1 Eylül Perşembe: Olgunlar – Döbe – Karadeniz Gölü 11 km (Olgunlar – Döbe: 3,55 km + Döbe – Naletleme Girişi: 4,52 km + Naletleme Girişi – Naletleme Geçidi: 3,26 km + Naletleme Geçidi – Karadeniz Gölü: 3,65 km= 14,98 km)
06:00 Kalkış, kahvaltı ve toparlanma.
08:00 Hareket.
Bu turun en zor günü. Güne yaklaşık 4 km lik çok dik bir tırmanışla güne başlayacağız. Bu çıkışın sonunda Döbe yaylasına geleceğiz. Mola ve öğle yemeğinden sonra ilkine göre daha hafif bir çıkışla devam ediyoruz. Naletleme geçidini aşıp Karadeniz Gölüne ulaşıp burada konaklayacağız.




2 Eylül Cuma: Karadeniz Gölü – Yukarı Kavrun – Ayder 32 km
Bu günü Karadeniz Gölünde dinlenip çevredeki göllere giderek geçirebiliriz. Buna şartlara göre dağda karar veririz. Veya Yukarı kavrun a inip mola verebiliriz.
06:00 Kalkış, kahvaltı ve toparlanma.
08:00 Hareket. Artık Yukarı Kavruna kadar bisikletlerimizi iterek ineceğiz, sonrasında günler sonra bisikletimize binip dağda sürmenin keyfini çıkaracağız.
Konaklamayı Ayder de yapacağız. Arzu eden burada pansiyonda konaklayabilir. Yöresel yemeklerden oluşan akşam yemeğimizi günler sonra lokantada yiyebiliriz.

3 Eylül Cumartesi: Ayder – Çamlıhemşin – Zilkale- Şenyuva 34 km
Bu turun yapılmasına performanslarımıza göre karar vereceğiz. Arzu edilirse bu gün Ayderde dinlenilerek geçirilebilir.




4 Eylül Pazar: Ayder – Hopa 77 km
06:00 Kalkış, kahvaltı ve toparlanma.
08:00 Hareket. Bu gün en kolay turu yapacağız. Ayderden Ardeşen e kadar 28 km indikten sonra Hopaya kadar deniz kenarında düz bir yolda 50 km pedal çevireceğiz.
Uçağın kalkış saati 17:05 ama bisikletlerimizin ambalajlanması, otobüsle Hopaya gidişimiz ve uçağa binişimizi göz önüne alınca 14:00 gibi turu noktalamamız gerekmektedir.




Eğer Zilkale ve Şenyuva turu yapılırsa o taktirde rotamız Şenyuva – Hopa 86 km




BU TURDA ŞU ROTAYI DA İZLEYEBİLİRİZ.
İlk 2 gün aynı program izlendikten sonra
30 Ağustos Salı: Hevek – Olgunlar – Gilberdüzü – Deniz Gölü 13 km
06:00 Kalkış, kahvaltı, toparlanma.
08:00 Hareket:
http://www.mapmyride.com/routes/view/28772686


31 Ağustos Çarşamba: Deniz Gölü – Zirve – Derebaşı Gölü 12 km
05:00 Kalkış.
06:00 Zirveye hareket.
Zirve inişinden sonra kamp toplanarak derebaşı gölüne doğru inişe geçilir.




1 Eylül Perşembe: Karadeniz Gölü gezisi
Bisikletlerimizi ve eşyalarımızı kamp yerinde bırakıp Karadeniz Gölüne gidilip gelinecek.
2 Eylül Cuma: Derebaşı Gölü – Ayder 28 km
06:00 Kalkış, kahvaltı ve toparlanma.
08:00 Hareket.




3 Eylül Cuma:
Bundan sonraki program bir önceki ile aynıdır.
Umarım her şey yolunda gider ve problem çıkmaz. Bir başka extreme turda daha birlikte olabilmek umudu ile hoşçakalın.


KAÇKAR YOL ANALİZİ
Arkadaşlar bu analizin tahminden öte ciddi bir yönü yoktur. Tur bittikten sonra ne kadar doğruya yakın tahminde bulunmuşuz veya amada sallamışız diyeceğiz.
1-Erzurum’dan 2000 metre rakımdan yola çıkıp 2100 metreye çıkacak ve ardından 140 km sonra Yusufeli’ne ulaştığımızda 550 metreye ineceğiz. Bu nedenle bu uzun mesafeyi kolay aşacağımızı düşünüyorum.
2-Yusufelinden başlayıp 50 km sonra Yaylalar’a (Hevek) ulaştığımızda 1900 metreye ulaşmış olacağız bu yolun ortalama eğimi % 2,7 olacak ve bu ciddi bir eğim değil. Bunu çıktığımız Uludağ ile kıyaslarsak Tophaneden oteller bölgesine kadar 30 km pedal çevirerek 1700 metre yükseliyoruz ve ortalama eğim % 5,3 tür. Demek ki bu yol Uludağ çıkışından daha uzun olmasına rağmen eğim daha az. Yalnız bu bizi yanıltmasın burada baraj inşaatı nedeniyle yol çok bozukmuş ki bundan bizde etkileneceğiz. Bu yolu minibüs Sarıgöl ve Barhalda 20 şer dakika mola vererek 3 saatte alıyormuş. Yani 2 saat 20 dakikada 50 km lik yolu alıyormuş ki ortalama hız 21.5 km oluyor. Bu bize yolun durumu hakkında bir fikir veriyor.
3-Yaylalarda araba yolu bitiyor ama yol bisiklet sürmeye uygun. 3.12 km sonra 300 metre yükselerek olgunlara ulaşacağız. Burada ortalama eğim % 9.6 ki zeminin patika olması nedeni ile performansı iyi olanları bile oldukça zorlayacak.
4- Olgunlardan sonra artık tamamen yürüyüş yolundan gideceğiz. Yinede yer yer binebileceğimizi tahmin ediyorum. Burada düşme riskimiz yüksek olacak onun için kesinlikle kendinizi riske atmayın. Düşüp yaralanırsanız bu hem sizin hem de en azından guruptaki birkaç kişinin turu bitirmesini tehlikeye sokar. Buna hiç birimizin hakkı yok. Olgunlardan 3.3 km sonra 155 metre yükselerek Nastaf’a ulaşacağız. Ortalama eğim % 4.7.
5- Nastaftan 4.06 km ilerleyip 505 metre yükselerek Dilberdüzüne ulaşacağız. Buradaki ortalama eğim % 12.5. Bu çıkışı bisikletlerimizi iterek yapacağız maalesef. Üstelik bu hiç kolay olmayacak tahminen en az 2, muhtemelen 3 seferde çıkmamız gerekecek. O eğimde ve olmayan yolda yüklü bisikleti 4 km itmek kolay değil. Eşyaları ve bisikletleri kademe, kademe ilerleteceğiz.
6- Zirve için bir şey söylemeye, eğim hesabı yapmaya gerek yok. Hava şartlarının uygun olması durumunda mutlaka çıkacağız. Bu yükseklikten etkilenip kendini iyi hissetmeyenler Denizgölüne kadar gelebilirler.
7- Olgunlardan 3.55 km sonra 365 metre yükselerek döbe yaylasına ulaşacağız. Yol patika şeklinde ve yer yer binebileceğiz. Ortalama eğim % %10.3. Yol olsa performansı iyi olan bir bisikletçi bu yolu yüklü bisiklet ile 7 km/h ortalama hızla çıkabilir.
8- Döbeden 4.52 km sonra 390 metre yükselerek Naletleme Girişine ulaşacağız. Ortalama eğim % 8.6. Burada da aralıklı olarak binebileceğiz fakat bu süre bindiğimizden az olacak.
9- İşte geldik gezinin en zor yerine. Naletleme girişinden 3.26 km sonra 305 metre yükselerek geçide ulaşacağız. Burası taşlık ve kayalık bir yol ve burada bisiklet ile yükleri yine kademe, kademe ilerleteceğiz. Burada ve Dilberdüzü çıkışında treking yapanlardan çok daha fazla yorulacağız. Ortalama eğim % 9.4.
10- Naletleme Geçidinden yine yükleri ve bisikletleri kademe kademe ilerleterek aşağı ineceğiz. Bundan sonra Kavrun a kadar muhtemelen bisikletlerimizi yer, yer iterek; yer, yer kademeli ilerleyerek ineceğiz. Kavrun a ulaştığımızda hepinize geçmiş olsun diyeceğim. Bundan sonra Aydere ve sonrasında Hopaya kadar bisikletlerimize binebileceğiz. Yalnız Aydere kadar olan 12 km lik yoda Özellikle Galer Düzüne kadar büyük taşlar var. Kontrollü olmak gerekiyor. Kavrundan Aydere minibüs çalışıyor.

Kate Clow'un kitabından çevirdiğim bu bölümü işini ne kadar ciddi yaptığını görmeniz için yayınlıyorum.


NE GETİRMELİ VE GİYMELİ
Ne getireceğiniz ve giyeceğiniz yürüyüş için seçtiğiniz mevsime, yürümeyi tasarladığınız yüksekliğe ve özel olarak ilgilendiklerinize (fotoğraf, kuş izleme, vs.) bağlıdır. Aşağıda belirtilen beklentiler Hazirandan Ekim’e kadar (ve aşağı seviyede uzun süreli yürüyüşlerde) sizin ihtiyaçlarınızı kapsar.
Pusula
Deneyimli bir GPS kullanıcısı olsanız bile (aşağıda görülen) pusula (ve uygun şekilde kullanmaya vakıf olmak) zaruri bir malzemedir. Kaçkarın bilinen akşam üstü sisleri görünen yolları saniyeler içinde örterek yürüyüşçüleri şaşırtır, yönlerini tayin edemezler ve karıştırırlar.
GPS
Yüksekliği de ölçebilen GPS kullanmanızı öneririz. Özellikle yalnız ve tecrübesiz yürütüşçüler için önerilir, teknik bilgisi olmayanlar bile kullanabilirler ve güvenlik malzemesi olarak yanlarına alabilirler. GPS kullanmanın faydaları aşağıdakilerdir:
-kaybolmak imkânsızdır; GPS size seçtiğiniz rota üzerindeki bir sonraki GPS noktasına olan mesafeyi ve kerterizi verir böylece yoldan çıksanız bile tekrar bulabilirsiniz.
-Hedefinize veya herhangi bir noktaya mesafenizi ölçebilir ve aynı zamanda tahmin edebilirsiniz.
-sadece harita ve kitaba bağlı kalmazsınız; onları kaybetseniz bile devam edersiniz.
-acil durumlarda yardım çağırmak için telefon ettiğinizde GPS koordinatlarını verirsiniz ve sizi bulabilirler.
-problemli alanları ve ilginç bulduklarınızı daha sonra bu yoldan geçecekler için (ve bizim için!) işaretleyebilirsiniz.
Fakat diğer elektronik cihazlarda olduğu gibi arızalanabilir, kaybolabilir veya dereye düşebilir. Tamamıyla cihaza bağlı kalmayın. Kaçkara ulaşmadan önce GPS cihazınızın kullanılışını öğrenmeniz gerekir. Yeteri kadar yedek batarya ve kullanma kitabını yanınıza almayı unutmayın. GPS inizin ayarı, rotaların yüklenmesi ve bunun gibi teknik bilgiler için İndex A, sayfa 147 ye bakınız.
Fotoğraf makinesi
Bölgeye geçiş şehirleri Erzurum ve Trabzon da film baskısı ve cfc kartı bulabileceğiniz, çektiğiniz filmleri banyo yaptırabileceğiniz ve / veya CD ye aktartabileceğiniz özel fotoğraf mağazaları bulabilirsiniz. Yusufeli ve Ayderdeki internet kafelerde dijital görüntülerinizi yükler ve CD ye basabilirsiniz. Slide film kullanıyorsanız (özellikle Fuji Provia gibi özel film) stoklarınızda bulundurmalısınız, İstanbul’un dışında bu filmi bulmak çok zordur ve tabedeni bile bulabilmek şaşırtıcıdır. Fiyatlar Avrupadaki ile aynı, baskı işlemi genellikle biraz daha ucuzdur. Yanınıza uygun yedek pil ve fotoğraf makinenizin kablosunu alın.
Yürürken fotoğraf makinesinin dış etkenlerden (kum parçacıkları ve yağmur) ve sizden ( fotoğraf makinesi hasarlarının çoğu insanların düşürmesi neticesinde oluşur!) yeterince korunduğundan emin olun. Yük taşırken fotoğraf çekmek isterseniz kemerinize takılabilen koruyuculu kılıf kullanmanızı öneririz. Fotoğraf makinesini temizlemek için yumuşak kumaş ve fırça bulundurmak ve güneş ile havaalanında x ışınlarından filmi korumak için folyoya sarmak akıllıcadır.
Kaçkar dağları fotoğrafçıların rüyasına girecek kadar güzeldir. Granit zirveler, buzul yatakları, buzullar tarafından çevrelenmiş göller, çok renkli zirvelerin otlaklarındaki alp çiçekleri ve geleneksel giysilerini giyen yerli halk (özellikle kadınlar). Yerli halkın fotoğrafını çekmek isterseniz lütfen nazik davranın. Fotoğrafını çekeceğiniz erkekler, kadınlar (genellikle genç olanlar) karşı çıkabilirler. Niyetinizi açık olarak belli ederken gülümseyin, fotoğraf makinenizi sonra onları işaret edin fotoğraf çektirmek istemiyorlarsa bunu açık şekilde belli edeceklerdir. Yöre erkeklerinin büyük kısmının fotoğrafını çekmek problem teşkil etmez (pek çoğu bundan hoşlanırlar!) fakat stüdyodaki gibi poz verirler. Daha doğal fotoğraflar çekmek için telefoto mercekleri kullanın ve çalışırlarken çekmeye çalışın.
Yöresel giyiniş tarzları ve adetler
Kaçkar dağlarının sakinleri genellikle yöresel düşünce yapısındadırlar ve ezici bir çoğunlukla müslümandır. Yöresel giyiniş tarzına ve tutucu giysilere dikkat etmek akıllıcadır. Bir köye ve tarlaya yaklaşırken yörede otobüse binerken ya da inek veya keçi çobanı ile konuşurken omuzlarınızı, göğüs ve dizlerinizi örtmeye dikkat edin. Eğer şortla yürümeyi tercih ediyorsanız yerleşim yerine yaklaştığınızda örtünmek için elinizin altında pantolon bulundurun.
Yürüyüşünüzün bazı noktalarında bir bardak çay, soğuk ayran veya yemek için büyük bir ihtimalle bir köy / yayla evine davet edilebilirsiniz. Belirtilen yerde botlarınızı / ayakkabılarınızı çıkarın- koyuldukları yeri göreceksiniz – yaşanılan yere çorapla veya yalınayak girin. Muhtemelen gece kalmanız teklif edilerek konukseverlik sürdürülecektir, bu muhtemelen ayrı bir yayla evde olacaktır.
Kuzey yamaçta erkeklerin çok az yüzdesi, Türkiyenin kırsalındakiler nadiren çok içki içerler. Günübirlik gezinti yapan erkek gurupları genellikle arabalarının yanında barbekü ve piknik yiyeceklerini yiyip aşırı içerler. Kadın yürüyüşçüler bu gibi guruplardan sakınmalılar. Makul giyinip, muhafazakar davranırsanız sorun yaşamazsınız.
Ayakkabılar ve çoraplar
Bu kitapta anlatılan yürüyüş rotalarının pek çoğu kısmen veya tamamen alpin bölgesindedir. Temel yürüyüş mevsiminde ayağınızın altındaki zemin büyük kaya ve taşlık (çarşak), ile coşkun akan dereler ve kar kümeleri geçişleridir. Kalın tabanlı, bileği iyi kavrayan ve su girmesini önlemek için dikilmiş dilli uygun bir dağ yürüyüş botu (burada tarif edilen bu zor şartlara uygun tabanlı, yüksek boğazlı gortex bot) edinin. Yanınıza kamp etrafında veya botlarınızı kuruturken giymek için sandalet ya da hafif ayakkabı alın. Kış ve bahar yürüyüşleri için botlarınızın tabanı krampon takılabilecek dayanıklılıkta olmalıdır. Karın tam olarak erimediği arazide tozluklar kullanışlıdır ve sulak yerleri, dereleri geçerken veya şiddetli yağmur altında botlarınızın kuru kalmasını sağlarlar. Son olarak ayaklarınızı korumak ve izole etmek için teri emen ve (en önemlisi) ayağınızın su toplamasını engellemeye yardımcı olacak kaliteli 2 çift yürüyüş çorabı alın.
Giyim
Kaçkarda ılıman iklim olmasına rağmen sıcaklıklar günün her saatinde güneşe, gölgeye ve yüksekliğe bağlı olarak çok değişkendirler. Elbise katmanları sizin bu hava değişimleriyle başa çıkmanıza yardımcı olurlar. Termal yelek veya polyproppylene ya da benzer nefes alabilir, çabuk kuruyan malzemeden yapılmış T şört giyin. Polar ceket ya da kazaklar hem hafif olduğu hem de çabuk kuruduğu için orta katman giysi olarak uygundur. Üst katman giysiler ise hem rüzgâr geçirmez hem de su geçirmez nefes alabilir (gortex veya benzeri) malzemeden kapşonlu ceket uygundur. Bölgenin kuzey tarafında sizi ve çantanızı örtecek su geçirmez panço ince su geçirmez giysi olarak iyi bir fikirdir.
Yapılacak yürüyüşlerde bir çift termal (polypropylene) veya ipek uzun fanila yüksek irtifada yaz başında / sonbaharda ve hatta yazın yedek olarak gereklidir. Özel yürüyüş pantolonları (polyamid gibi uygun malzemelerden yapılan) hafif olduğu, çabuk kuruduğu, dayanıklı ve kullanışlı fermuarlı cepleri olduğundan tavsiye edilir. Bir çift hafif, pantolon üstü giysisi (tercihen nefes alabilen malzemeden yapılmış) şiddetli yağmur ve kara karşı koruma sağlar. Alpin bölgesinde kamp yapmak ve yürümek niyetindeyseniz (3000 metrenin üzerinde) üşümemek için bir çift eldiven ile şapka tavsiye edilir.
Eğer bu dağlara ilkbahar, sonbahar ve kışın geldiyseniz yukarıdaki giysileri kuş tüyü / fiber, polar astarlı gortex (benzer malzeme) eldivenler ve kar maskesi ile güçlendirmelisiniz.
Güneş gözlüğü ve güneş kremi
Güneş özellikle güney batı yamaçlarında ve alpine bölgesinde şiddetlidir. Hassas ciltli insanlar boyunlarını korumak ve güneş yanığını engellemek için yanlarına geniş kenarlı şapka almalıdırlar. Koyu tenli olsanız da keten atkı alın; bunu terin gözlerinize akmasını önlemek için kullanırsınız. Güneş gözlüğü zaruri bir malzemedir. Ski veya dağcılık için dizayn edilmiş olanlar en iyisidir (ve çok pahalıdır!). Normal güneş gözlüklerine göre tahrip edici ışınlara karşı çok daha iyi kalitede mercekleri ve filtresi vardır; ilaveten düştüklerinde kırılmaya karşı daha dayanıklıdırlar ve daha oturaklıdırlar. Yedek olarak ucuz bir gözlük bulundurabilirsiniz. Herkes dudakları ve burunlarını güneş engelleyici şapka ile, kulaklarını ve ellerini güneş kremi ile korunmalıdırlar. Eğer güneşten yanarsanız yanık kremi su toplamasını engelleyip rahatlatır.
Temmuz ve Ağustosta küçük dağ göllerinde yüzebileceğiniz için mayonuzu yanınıza alın. Çok dikkatli olun bazı göller derindir; buzlu su soğuk olduğundan kramp girme olasılığı vardır.
Çadır
Eğer kamp yapmak niyetindeyseniz hafif, serbest şekilde ayakta durabilen 4 mevsim çadır veya dağcı çadırı alın. Hızlı ve çabuk kurulan (sineğin kayacağı eğimde modeller iç tentenin kuru kalması için çok iyidir)ve mümkün olduğunca hafif (katıra taşıtmadıkça) 2 kg ın altında olmalıdır. İç ve dış tente arasında yağmur (veya kar) yağdığında dışarıda yemek pişirmenize müsaade edecek kadar alan olmalıdır.
Sırt çantası
Katır destekli gezilerinizde gündüz yanınızda bulunması gereken malzemeleriniz için dayanıklı, içi çerçeveli, 65 – 75 Lt lik sırt çantasına gereksiniminiz var. Çantanın omuz askılarını birleştirmek için pedli kalça kayışı ve göğüs kemeri olmalı; bunlar yükü eşit olarak yayar, sırtınızda ve omuzlarınızdaki baskıyı azaltır. Dağcılık için özel olarak tasarlanmış sırt çantası dar profilli olduğundan avantaj sağlar, kayalık arazide yukarı doğru hareket ederken ve az bir ihtimalle de olsa bu kitapta tarif edilen aşağılarda ormanlık alanlardaki rotalarda bir çıkıntıya takıldığınızda dengeyi sağlamanız daha kolay olur. Eşyalarınızın kuru kalması için ağır şartlara dayanıklı astar kullanılmış olsun. Aslında muhtemelen karşılaşılacak bir ya da iki günlük şiddetli yağmurda harici kılıf veya sizi ve sırt çantanızı örtecek panço iyi bir çözümdür. Eğer çantanızı yanlış yerleştirirseniz ne kadar iyi olduğunun hiç önemi kalmaz, rahatsız olursunuz; ağır eşyaları mümkün olduğunca sırtınıza yakın yere koymaya çalışın, gün içinde kullanacağınız eşyaları kolay ulaşılacak yerlere koyun.
Yürüyüş sopası
Yürüyüş sopaları diz eklemlerindeki ve baldırlardaki yükün bir kısmını alır ve taşlık alanda, karlı yamaçlarda, dere geçişlerinde dengenizi sağlamanıza yardım eder. Sürü köpeği veya boğa tehdit ettiğinde kendinizi emniyette hissedersiniz. Eğer sırt çantası taşıyorsanız bunlardan edinmenizi gerçekten tavsiye ederiz. Bunun olumsuz yanı taşınması, kırılması ve kaybolmasıdır.
Uyku tulumu ve mat
Hafif, 3-4 mevsimlik uyku tulumu edinin. Kaz tüyü tulumlar daha az yer kaplarlar, daha hafiftirler ve sentetik (açıkçası ucuz) tulumlardan daha iyi izolasyon sağlar. Buna karşılık kurutması çok daha zordur ve ıslanırsa tüylerin aralarındaki boşluk (tüyler birbirine yapışıp kalacağından) kaybolur. İç taraftaki ipek astar ile uyku tulumunuz temiz kalır ve ilave izolasyon sağlar.
Şişme matlar daha iyi bir izolasyon sağlar ve köpük matlardan daha rahattırlar ama daha ağır, daha pahalıdır ve kolayca patlar bunun için yanınızda tamir kiti taşıyın.
Bel çantası veya günlük çanta (heybe)
Sırt çantası kullanıyorsanız gün içinde elinizin altında olmasını isteyeceğiniz para, bu kitap, pusula, çakı, not defteri, güneş gözlüğü, saat, güneşten koruyucu krem ve dudak merhemi ya da vazelin gibi eşyalarınız için ayrı bir bel çantasına veya günlük çantaya da ihtiyacınız olacak. Bu (bel çantası veya heybe) muhtemelen çoğu zaman sırt çantanızda olacaktır. Pasaport, büyük miktarda para, kredi kartı ve benzerleri eşyalar giysilerinizin altına gizlediğiniz vücudunuza bağlı kese içinde olmalıdır.
Zirveye çıkarken sırt çantanızı almayı düşünüyorsanız günlük çanta(heybe) kullanışlı olur. Aynı zamanda taşımak istemediğiniz malzemeleri de içine koyup pansiyona bırakabilir veya otobüsle giriş şehirlerinden / kasabalarından (Erzurum-Yusufeli / Trabzon-Ayder) birisine yollayabilirsiniz. Bel çantasından fazlası ağırlık olarak dezavantaj oluşturur. Katır ile yürümeyi planlıyorsanız bir çeşit küçük çanta gereklidir.
Pişirme
Bütan ve benzin ocakları iki ayrı seçenektir fakat bütan kartuşları ve benzini uçağa sokmak yasaktır. Her ikisinin de avantaj ve dezavantajları vardır. Bütan ocakları kullanım açısından daha basit ve daha temizdir fakat yüksek irtifada iyi yanmazlar. Kaçkar çevresinde silindirindeki oyuk delinerek kullanılan tipte bütan ocaklarını temin etmek kolaydır (ve ucuzdur). Bunlar 2 ebattadır, 190 gr EN 417 veya 500 gr lık tüpü alabilirsiniz. Bu kitap yazıldığı zaman başlangıç şehirleri olan Trabzon ve Erzurumda ocak ve tüpleri temin edilebiliyordu. Bölgenin güney tarafı olan Yusufeli, Barhal ve Yaylalarda tüp mevcuttur. Kuzeyden yaklaşımda Pazar, Çamlıhemşin, Ayder ve Elevitte bulabilirsiniz. Diğer köylerdeki marketlerde olabilir – çaresiz kalırsanız sormaya değer – ama buna güvenmeyin.
Benzin ocakları pahalıdır, kullanılması daha komplikedir, daha kirlidir ve daha tehlikelidir. Diğer taraftan yüksek irtifada mükemmel performansla çalışır, daha yüksek ısıda yanar ve çalıştırması daha ucuzdur. Bölgede benzin ocağı bulamazsınız ve Kaçkar bölgesinde benzin bulmak zordur. Trabzon ve Pazarda ve Çamlıhemşinin 1 km güneyinde benzin istasyonu var. Bazı köy marketlerinde (Elevit gibi) cam şişede benzin bulunur. Güney tarafta sadece Erzurum ve Yusufelinde benzin istasyonu var, Yaylalar köyünde markette bulunabilir. Dağlara çıkmadan önce yeteri kadar benzin taşımayı unutmayın – yürüyüş yaparken pansiyonlardan birine her zaman fazla şişeyi bırakabilirsiniz.
Benzin ocağı çalıştırmak için metil alkol veya Trangia tipi ocaklar Erzurum ve Trabzonda bulunabilir ve yakıtını Yusufeli ve Çamlıhemşinden alabilirsiniz.
Hafif, çok amaçlı, yapışmaz tava, çaydanlık(içecekler e su ısıtmak için tavaya göre çok daha elverişlidir), kaşık, çatal, bıçak, kâse ve bardak alın. Kibrit ve çakmağı unutmayın.
Su
Sıcaklığın kombinasyonlarına bağlı olarak kurak yazlarda Türkiyenin dağlarında su, gözenekli kalker kayalardan kısa sürede temin edilir. Kaçkarlarda yüksek yağış alması ve çoğunlukla jeolojik granit yapısı nedeniyle bol miktarda su bulunur. Çok sayıda dere ve dağ gölleri vardır. Yüksek seviyedeki derelerden arıtmada su içmek güvenlidir fakat köy ve yaylanın aşağısındaki derelerden su içmeyin, bunlar hayvanlar ve / veya insanların atıkları ile kirlenmiş olabilir. Göllerden su içmeyin, kristal gibi görünen su kirli (göl kenarları kamp alanı olarak tercih edilir) olabilir. Su arıtma tabletleri veya iodine bulundurun.
Bu alpin dağlarda – yazları sıcak, hava kurudur ve yürürken günlerin uzunluğu terlemeyle çok miktarda su kaybetmenize, dehidrasyona neden olabilir. Dolu bir su şişesi (en az 1 lt) veya ağızlıklı / Camel bag tipi su içme düzeneği bulundurun ve sık, sık su için. Yusufeli yakınlarında çok az çeşme var bunun için rota ile ilgili notları kontrol edip yanınıza taşıyabileceğiniz kadar su alın.
Terlediğinizde suyun yanında önemli miktarda tuz kaybedersiniz ve bunu tuzlu yiyecekler yiyerek, suyunuza re-hidrasyon tuzları ekleyerek temin edebilirsiniz. Her gün ikinci şişenizde re-hidrasyon tuzu kullanmanızı öneririz. Çocuklarda bağırsak hareketlerinde çoğalma sıklığı ya da azalma yoğunluğu ile birlikte görülen re-hidrasyon için eczanelerin çoğunda bulunan Türk markası GE-oral kullanabilirsiniz.
Diğer faydalı ekipmanlar
Karanlıkta çadırınızı kurmak ve gerdirmek, gece çantanızda / çadırınızda eşyalarınızı bulmak, eğer yürüyüşte dışarıda karanlığa kalırsanız ya da şafaktaki tırmanışınız için fener (tercihen kafa feneri) bulundurun. Aynı zamanda işaretleşme aracı olarak kullanılabilir.
İsviçre ordu çakısı veya Leatherman alet takımı pişirme ve çadır tamiratından boş yayla evini zorlayarak açmaya kadar her şey için kullanışlı olur.
Hafif naylon ip, çamaşır ipi veya fırtınada ekstra gerdirme ipi olarak kullanılabilir. Aynı zamanda yağ, tuz / baharat, kibrit gibi şeyleri koymak için çeşitli küçük plastik şişeler ile sağlam kapaklı kaplara ihtiyacınız olacak.
Hediye
İyi niyetinizi göstermek için bazı şeyler vermeniz hoş olur. Köy ya da yaylada misafir edilirseniz ev sahibinizin çocuklarına bir avuç şeker veya kalem vermeniz çok makbule geçer. Ülkenize ait (kart postal, ailenizin fotoğrafı, vb) şeyleri çevrenizdekilere gösterin – kırsaldaki Türkler kendileri dışındaki toplulukların yaşam tarzına ve aile ilişkilerine her zaman ilgi gösterirler. Dijital fotoğraf makineniz varsa ev sahiplerinizin fotoğrafını çekin (müsaade ettiklerinden emin olun) ve ekrandaki görüntüyü onlara gösterin. Daha sonra isimlerini, adreslerini alıp bastıracağınız fotoğrafları göndermek istediğinizi söyleyin.
Başıboş bir gurup çocuğa umuma açık yerlerde avuçla şeker veya kalem vermeyin bu gurubun içindeki küçük çocukların ziyaretçilerin etrafını sarıp şeker hatta para istemesine neden olur.
Başlamadan önce test edin
Bunu söylemeye gerek yok ama uzun bir turdan önce test sürüşü yapmak gerekir. Testin en kolay yolu eğer çok fazla eşya aldıysanız bunları günlük çantanızın ve bel çantanızın da olduğu sırt çantanızın yüklemektir, yiyecek ve yarı dolu su şişeleri ile ağırlık arttırır. Kadınlar için eşyaların ağırlığını 15 kg ın altında tutmanızı öneririz, böylece bu gücünüzü ve mukavemetinizi arttırır! Şimdi çantayı yüklenin, düzenli ve yavaşça % 25 eğimli arazide yukarı doğru bir saat yürüyün. Eğer yükünüz ağır gelmezse rahatça taşıyabilirsiniz ve her 1 saatte 10 dakika dinlenin. Ağır gelirse 1-2 kg azaltarak değişiklikler yapabilirsiniz. Ocak setinizi, ağırlık dağılımını ve rahatsız eden kayışlar ile çantanın sırtınıza gelen kısmını gözden geçirin. Botlarınızın rahat olduğundan emin olun. Bunun yanında yükle inmeyi ve son olarak karanlıkta eşyaları boşaltmayı (fenerin çalıştığından emin olun) deneyin.
Donanımı depolamak
Gerekli olmayan malzemeler herhangi bir pansiyona bırakılabilir. Bunun anlamı bölgeye aşırılığa kaçmayan malzeme (Kaçkar zirvesine Haziranda çıkarken gerekli olacak örneğin buz baltası, kramponlar) ile ulaşırsınız ve alçak yürüyüş rotalarından geçerken onları pansiyonda saklayabilirsiniz. Elbette katır kiralarsanız her halükarda daha fazla malzeme taşıyabilirsiniz.
The Kaçkar Yazan:Kate Clow kitabından gurubun bilgilenmesi için tarafımdan çevrilmiştir. Lütfen telif hakkını ihlal etmemek için gurup dışında kullanmayınız.



Hayvanların verebileceği zararlar
Muhtemelen karşılaşacağınız köpekler ( genellikle en azından bir bölümünün, ünlü büyük cins Kangal Anadolu çoban köpeği) insanları ve hayvanlarını özellikle geceleri ayılara ve kurtlara karşı korumak için kullanılırlar. Kuzey tarafta pek az köpek aynı zamanda koyun sürülerinin dağılmamaları için kullanılır. Bunlara karşı köpek korkutma düdüğü kullanmak yararlı olur. Alternatif olarak durun, yerden birkaç taş alın, bunları köpeğe gösterin, yer değiştirmeyin ve gerekirse taş atın.
Yerli boğa ( ve inekler) başka bir sorundur ve eğer sizin (veya çadırınızın) çevrelerinde olduğunu hissederlerse, hücum edebilirler. İnekler her akşamüstü sağılmak için güdülürler, genellikle bir çocuğun gözetiminde sabah erken saatte veya akşamüstü otlanma alanına giderlerken veya dönerler böylece onlarla karşılaşabilirsiniz. İnanılmaz derecede meraklıdırlar ve bölgelerindeki her yeni şeyi incelemeyi severler. Eğer çadırınıza çok fazla yaklaşırlarsa çevrelerine küçük bir taş atmak caydırmaya yetebilir. Boğalar, genellikle yaz boyunca otlamaları için 100 ün üzerinde bir sayıda sürü halinde yüksek yerlerde bırakılırlar. Gün boyunca yamaca yayılmaları fakat akşamüstü su içme noktalarına gitmeleri için güdülürler. Bu sürülerle genellikle ilgilenenler vardır fakat Cuma günleri çobanlar sıklıkla en yakın köy camisine dua etmeye, çene çalmaya, ailelerini görmeye ve erzak almaya giderler. Başıboş hayvanlardan sakının, mümkün olduğunca yaklaşmayın ve eğer yaklaşırlarsa ani hareket yapmayın. Sık, sık merak nedeni ile inceledikten sonra salınarak uzaklaşırlar. Eğer sakınmanız mümkün değilse yürüyüş sopası ile bir kayaya vurmak uyarmak için yeterli olacaktır. Eğer kaçarsanız dik yamaçlarda veya kayalarda ayaklarının kırılacağı dengesiz zeminde sizi kovalamayacaklarını hatırlayın.
Kaçkarda ayılar oldukça bilinirler fakat sadece aşağı ormanlık seviyededirler. Eğer alçak seviyelerde bu kitapta tarif edilen yürüyüşlerden birisini yapıyorsanız onların yaşadığı meyvelerin yakınındaki çevrede parlak renkli gübrelerine rastlayabilirsiniz. Genellikle gece dolaşırlar ama bir tanesini şafak veya alaca karanlıkta mağarasına girerken veya çıkarken görecek kadar şanslı olabilirsiniz. Eğer yaklaştığınızı hissederse size zarar verebilir. Yöre insanı zekâsı ve kesinlikle ayının saldırma ihtimalinin kurt a göre daha fazla olduğu hakkında hikâyeler anlatırlar. Arı kovanlarını köyün ortasından aldıkları ve genellikle kovanlar arasından en ağırını seçtikleri bilinir. Ayder çevresinde kovanlar ağaçlara asılmışlardır böylece ayılar onlara ulaşamazlar; Çamlıhemşin yakınlarında ve Ovit Dağında ulaşılmaz uçurum duvarlarındaki raflara konurlar ve (seyyar) merdiven ile ulaşılırlar.
The Kaçkar Yazan:Kate Clow kitabından gurubun bilgilenmesi için tarafımdan çevrilmiştir. Lütfen telif hakkını ihlal etmemek için gurup dışında kullanmayınız.



DAĞCILARA ÖĞÜTLER


1- Öyle yakıt ve yiyecek al ki artsın, çünkü kötü hava koşulları ve kazalar dönüşü geciktirebilir. Başka bir deyimle yakıt ve yiyeceğini artacak şekilde almalısın.

2- Faaliyete gitmeden önce ocağını dene ve ona gözün gibi bak. Yoksa dağda "ocağın söner".

3- Aşağılarda ağır yük taşımaya katlan ki yukarıda rahat edesin.

4- Zaruri malzemeni bizzat çantanda taşı. Yani kendine gerekli olan malzemenin bir kısmını başkasına taşıtma (davul birinde, tokmak birinde olamaz). Aksi taktirde arkadaşının uzakta kalması veya geri dönmesi halinde dağda yaşayamazsın.

5- Malzeme ve yiyeceğini öyle bir hazırla ki kimseden bir şey istemeyesin. Çünkü burada "komşuluk olmaz".

6- Üniteni küçük tut ki manevra kabiliyetin azalmasın ve kamptan vaktinde yola çıkasın.

7- Dağda misafirlik, etiket ve ünvan olmayacağını bil.

8- Kendini dağda kimse yardım etmeyecekmiş gibi hazırla ve teşkilatını ona göre yap. Bilmek gerekir ki kalabalık bir güvence değildir ve ona güvenme.

9- Çadırını kalabalık tutma. Çünkü bunda ne kadar rahat çalışırsan performansın o kadar artar.

10- Aşağılarda tahammül edebileceğin derecedeki bir soğuğa karşı dahi dağda tedbir al, açık yerini bırakma öyle ki kendini rahat hissedersin. Çünkü dağda "soğuğa karşı dayanıklılık olmaz".

11- Üşüdüğün vakit sıcak sıvılar iç. Çünkü "dağcı dışardan değil içeriden ısınır".

12- Susamasan dahi kendini içmeye zorla, içeceğin sıvıların vücut sıcaklığından aşağı olmamasına dikkat et ve bil ki saf su içilmez. Meşrubat özellikle mayhoş olmalıdır.

13- Katı ve soğuk yemeklerden kaçın ve bil ki bunların sulu olması sıvı depolarının doldurulmasına, sıcak olması enerji tasarrufuna ve ısınmaya, keza baharatlı ve tuzlu olması elektrolit açığını gidermeye yarar.

14- Yüksek irtifa dağcılığına alışmak istiyorsan dağ evinde veya kulübede kalma. Karda kıyamette çadırda veya bivakta kal ki tabiatın dilini öğrenesin. Barbaras Hayrettin hep açık denizde vuruşmayı tercih eder ve gerekçe olarak dermiş ki " kara görünürse asker yüzerek kıyıya çıkar".

15- Yaz çıkışlarında dahi şiddetli soğukla karşılaşacakmışın gibi en mükemmel techizatını al, aksi olursa zarar etmezsin.

16- Kazaların inişte olduğunu unutma, dönerken acele etme ve çıkışta olduğu gibi bol sıvı almaya, iyi beslenmeye keza sık sık dinlenmeye devam et.

17- Bir defada veya bir günde gidip döneceğin yere dahi ocak, tencere ve bivak al ki kaza yada tipi halinde yaşayabilesin (çantası boş olanın kafası da boştur).

18- Unutma, dağlar tedbirde kusur edene aman vermez.



A. Mecit DOĞRU

"Dağcılık ve Yüksek İrtifa" Kitabından

Kaçkar dönüşü yeniden birlikte olabilmek umudu ile, hoşçakalın.

1 yorum :

  1. İyi yolculuklar, yine güzel bir macera izleyeceğimizi tahmin edebiliyorum. Orhan abi her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünüp planlar nede olsa. Fırsat buldukça bizleri habersiz bırakmayın. Yolunuz açık şansınız bol olsun.

    YanıtlaSil