26 Temmuz 2011 Salı

2. TRANS ULUDAĞ BİSİKLET TURU

23 – 24 Temmuz 2011
Bu yıl yapacağımız Trans Kaçkar ve zirve tırmanışı turuna hazırlık amacıyla geçen yıl yaptığımız Trans Uludağ ve Uludağ zirve tırmanışı turunu yeniden yapmaya karar verdim. Bu yılki turun geçen yılkinden farkı araç desteği almadan tur malzemelerimizle yapmaktı.
Turu önce 16-17 Temmuz olarak duyurdum ama sevgili Dinçer’in o tarihte Bursada olmayacağından dolayı bir hafta erteleyerek 23-24 Temmuz haftasına kaydırdım. Turun zorluğunu göze alarak daha sonra forumdan katılımcı kabulünü durdurdum. Bu tür turlarda ne kadar az sayıda kişi katılır ve bu kişilerin performansları birbirlerine ne kadar yakın olursa başarı şansı o kadar yüksek oluyor. Birde bizim amacımızı bilmeyen olası macera perest arkadaşların bu zorluklar altında ezilmesini istemedim.
Tura benim dışımda Uğur, Dinçer ve Kemal Katılacaktı. Daha sonra İlhami, Erdal ve son gün Çağlar katılmaya karar verdiler. Benim ve Dinçer’in dağın zirvesine çıkıp göllere girdikten sonra farklı bir yoldan Bursa’ya inme konusunda, Kemal’in zirveye çıkıp göllere indikten sonra geri dönüp geldiği yoldan geri gelme konusunda geçen yıldan bisiklet ile Uludağ’a çıkma tecrübesi vardı. Çağlar bizimle gelmiş ama bisikleti uygun olmadığından treking yaparak bu tura katılmıştı.

20 Temmuz 2011 Çarşamba

İSKENDERUN - HATAY

03 Temmuz 2011 Pazar
Yol haritamız:



17 Temmuz 2011 Pazar

ADANA - İSKENDERUN

02 Temmuz 2011 Cumartesi
Gece boyunca Haydar’ın ışığı sönmedi. Sabah 05:00 te kalktığımda bir böcek yüzünden uyuyamadığını söyledi. 06:30 da kalktığımda Cihan kalkmış her sabah olduğu gibi duşa girmişti. Haydar bitap düşüp uykuya dalmıştı. Hazırlıklarımızı yapıp eşyalarımızı topladık. Saat 07:00 olduğunda Hanefi hala gelmemişti. Acaba uyanamadı mı, arasam mı diye düşünürken kapı açıldı. Gelen Hanefiydi. Akşamdan Haydarın dolapta gösterdiği çoğu Hataydan gelen yiyeceklerle kahvaltıyı hazırladı.
Kahvaltı bittiğinde İzzette geldi. Bisikletlerimizi ve eşyalarımızı aşağı indirdik. Hanefi ve İzzet bize Misis e kadar eşlik edeceklerini söylediler. Hanefi öğrenci olduğundan eşlik etmesini anladım ama İzzet işinden kalacaktı. Bunu söylediğimde bu gün Cumartesi dedi. Bende bir süredir zaman kavramı kalmadı. Ne ayın kaçı olduğunu hesaplamadan biliyorum nede günleri. Zamana bağlı olmadan yaşamak ne kadar güzel. Birde şu iş için arayanlar olmasa keyfime diyecek yok. Bu güne kadar işlerimi telefonla bir yere kadar idare edebildim ama artık olmuyor. Bir an önce İstanbul’a dönmem gerekiyor. Hiç olmazsa Hataya ulaşabilmek için geldim, geliyorum yalanları ile oyalama taktiği uyguluyorum.

16 Temmuz 2011 Cumartesi

ERDEMLİ - ADANA

01 Temmuz 2011 Cuma
Artık yeniden yola çıkacaktık. Bir yandan yolda olmayı özledim, diğer yandan da her pedalda sona yaklaştığım için üzülüyorum. Sabah kahvaltımızı yaptıktan sonra eşyalarımızı ve çadırlarımızı toplayıp 07:30 da yola çıktık.
Kimden 01 Tem 2011 Erdemli Adana
Kimden 01 Tem 2011 Erdemli Adana
Kimden 01 Tem 2011 Erdemli Adana

13 Temmuz 2011 Çarşamba

BOĞSAK - ERDEMLİ

28 Haziran Salı
Gece boyunca poyrazdan sert esen rüzgar zaman, zaman uyandırdı. O kadar şiddetli esiyordu ki çadır üzerime kapanıyordu. Bu durumda gitmemize imkan yok diye düşündüm. Rüzgar durmazsa burada bir gün daha kalabiliriz. Nasıl olsa programın bir gün önündeyiz.

ANAMUR - BOĞSAK

27 Haziran 2011 Pazartesi
Her zamanki gibi 05:30 da uyandık. Kahvaltı için 07:00 – 08:00 arası hazırlansın dediğimiz için yatağın içinde keyif yapıyoruz.
Pansiyon yol kenarında olduğundan sabah seyrek gaçan araçların sesi arı vızıltısı gibi ıııııııııııııııınnnnnn diyerek hafiften başlayıp yaklaştıkça şiddetleniyor ve azalarak yok oluyor. Bu sesleri dinleyerek zaman geçiriyorum. Saat 06:30 oldu. Yine uzaktan gelen araç sesi yaklaşıp çoğaldı ve uzaklaşıp azalmadan pof diye bir sesin ardından birden kesildi. Ardından dışarıdan insanların bağrışma sesleri gelmeye başladı. Cihan’a kaza oldu koş diyerek yataktan fırladım. Bu arada fotoğraf makinemi de kaptım.
Dışarı çıktığımızda pansiyonun yan tarafındaki lokanta ve manavı işleten yerli halktan insanların feryat figan lokantanın önünde yatan bir kadının başında dövünüp bağırdıklarını gördük. Kadının birisine araç çarpmıştı. Önce o şaşkınlıkla aracı göremeyip çarpıp kaçmış dedi ama sonra karşıdaki Karan Motelin duvarına çarpıp yönü ters dönmüş ticari taksiyi fark ettim.

11 Temmuz 2011 Pazartesi

KARGICIK - ANAMUR

26 Haziran 2011 Pazar
Çadırda mat üstünde yatmak yatakta yatmaya benzemiyor. Sık, sık uyanıp tekrar dalıyorum. Buna rahatsızlığın yanına kampın hemen yanından geçen yolun gürültüsü de neden oluyor. Bütün bu olumsuzluklara birde sabah hava aydınlanmadan ötmeye başlayan horozda katılıyor. Ama ne ötme sesi çatlayıp kısılana kadar asılıyor mübarek. Daha sonra soluklanıp yeniden başlıyor. Çenen tutulsun diyorum homurdanarak. Horozun verdiği resitalle sabahı ettik, hava aydınlandı. Horoz hala ötüyor ve bu kez horoza çığlık atan başka bir kuş daha katıldı. Müşterilerin köpekleri dururlar mı? Onlarda kendi aralarında gevezeliğe başladılar. Hayvan milletinde uyuyana hiç saygı yok. Hoş insanda var mı ki?

ANTALYA - KARGICIK

24 Haziran 2011 Cuma
Bu gün dinlenme günümüz olduğundan çarşıya gidip kendime mayo ve terlik almak istiyorum. Sabah kahvaltıda Hasan akşam üstü ortak arkadaşımız Alinin Serikteki yazlığına gideceklerini benimde gelmemi istedi. Yola Serikten devam edersin dedi. Dün ben geleceğim için Serikten şehre gelmişler.
Kahvaltıdan sonra Cihan’ı aradım ve kendisinden Serik’e gitmek için izin istedim. Eğer hayır dersen hiç alınmam ve gelir seninle kalırım, yola birlikte çıkarız dedim. Cihan gitmemde bir sakınca olmadığını söyledi. Yola birlikte çıktığımıza göre kararları da birlikte almamız lazım.
Kahvaltıdan sonra Hasan ile şehre indik. Sevgili dostum Ömer Yıldız’ın öğlen yemek daveti var. Ömer’le hem hasret gidermek hem de sohbet etmek istiyorum. Ömer yemeği dün gece için planlamış ama gerek bizim Perşembe akşamı bisikletçileri ile tanışmak için toplanma yerine gitmemiz, gerekse Hasan’ın beni bir an önce alıp götürmek istemesi nedeni ile gerçekleşmemişti. Bu arada sevgili Kadir Ayıntapta bir süredir Antalyada bulunuyor ve çokta güzel turlar yapıp bizlerle paylaşıyor. Antalyaya gelirken Bisiklet Forumdan Kadire mesaj yollayıp telefon numaramı yazmıştım. Hasanla işlerini halletmek için dolaşırken Ömer yemek için aradı, Hasanda kendine göre bir yemek programı yapmış. Sonunda Hasanın programına uymak zorunda kaldık. Antalya stadındaki işitme engelliler lokaline gidip yemek hazırlıklarına başladık. Telefonuma facebooktan Kadir buluşalım diye mesaj yolladı. Telefonumu bulmuş az sonra aradı. Saat 16:00 da buluşmaya karar verdik.

10 Temmuz 2011 Pazar

YAZILIKANYON - ANTALYA

23 Haziran 2011 Perşembe
Bu günkü hedefimiz Antalyaya ulaşmak. Her zamanki gibi harita ile başlayalım.



9 Temmuz 2011 Cumartesi

EĞİRDİR - YAZILIKANYON (CENNET)

22 Haziran 2011 Çarşamba
Bu turda görüştüğüm bir dostum yanlış anlamazsan bir eleştiride bulunmak istiyorum dedikten sonra anlatımlarında çok fazla fotoğraf kullanıyorsun, bu da zamanımı aldığından izlememi zorlaştırıyor dedi. Aslında bende bunun farkındaydım ve acaba daha az fotoğraf kullanarak daha kısa anlatımlar mı yapsam diye düşünüyordum. Bu konuyu samimiyetlerine inandığım dostlarıma sormaya karar verdim. Bir dostum daha kısaltsan iyi olur dedi. Bir başkası ben yazı okumayı sevmiyorum böyle iyi dedi. Ben bu durumdan son derece memnunum adeta sizlerle birlikte bende geziyorum diyenler oldu. Gökçeada anlatımımla ilgili ada konusunda ben böylesine kapsamlı bir kaynağa internette ilk kez rastlıyorum diyen izleyici yorumundan sonra kararımı verdim.
Ben sadece bisiklet turu anlatımı yapmıyorum. Bu anlatımın yapıldığı yerlere pek ala araba ilede gidilebilir ve mutlaka bu konuda araştırma yapanlarda olacaktır. Şöyle atladım, böyle hopladım, en yükseğe çıktım, en hızlı gittim, ben yaparım başkası yapamaz tarzı bir yaklaşım içindede değilim. Fazla izlenme gibi bir derdimde yok. Amacım konu ile ilgilenenleri, gitmeyi düşünenleri yol durumundan kalınacak yere, yenilecek yemeğe kadar bilgilendirmek. Bu bağlamda tarzımda değişiklik yapmıyor ve gördüğüm güzelliklerin tümünü sizlerle paylaşıyorum.

7 Temmuz 2011 Perşembe

AFYONKARAHİSAR - EĞİRDİR

21 Haziran 2011 Salı
Sabah erkenden kalkıp 06:30 da yine yollara düştük. Şehrin dış mahallelerinden birisinde kahvehanede çay ile birlikte kahvaltımızı yaptık. Öğrendiğimize göre ilk önce Şuhut rampasını çıkacakmışız. Şuhuttan sonra mı başlıyor diye sordum. Hayır dediler. Rampayı çıkıp Şuhut’a ulaşacakmışız.

ESKİŞEHİR - AFYONKARAHİSAR

20 Haziran 2011 Pazartesi
Bu günkü yol haritamız:



6 Temmuz 2011 Çarşamba

ESKİŞEHİR KALABAK KÖYÜ GEZİSİ

19 Haziran 2011 Pazar
Sabah 06:30 da dışarı çıkıp kapıyı çekince eldivenlerimi ve kaskımı evde unuttuğumu fark ettim. Cihan kapıyı çalalım dediyse de çocukları uyandırmamak için kabul etmedim. Meydan boştu. Şehir hala uyuyordu.
Kimden 19 Haz 2011 Kalabak Köyü Eskişehir

5 Temmuz 2011 Salı

İSTANBUL - ESKİŞEHİR

18 Haziran 2011 Cumartesi
Bu yıl için planladığım 3 uzun turdan 2. ve en uzunu olan İstanbul Adana turunu bu tura benimle birlikte katılacak olan Cihan’ın tavsiyesi ile Hataya kadar uzatmaya karar verdim.
Sabah telefonun alarmı çalmadan uyandım. Bir gün öncesinden çantalarımı hazırlayıp bisikletimin yanına bırakmıştım. Son ana kadar çalışıp işlerimi yetiştirdim. Tur boyunca iş için aranıp keyfimin kaçmasını istemiyorum.